Barış Manço Bugün Doğdu
Yaşam Dönemi | Önemli Gelişmeler | Bilinen Şarkıları/Grupları |
---|---|---|
İlk Yılları | Zeynep Kamil Hastanesi'nde dünyaya geldi. İsim Babası 2. Dünya Savaşı sonlarındaki zorluklar nedeniyle Barış koydu. | - |
Ortaokul - Lise | Galatasaray Lisesi'nde ilk müzik gruplarını kurdu ve müzik yolculuğunun temelini attı. | Barış Manço ve Kafadarlar, Harmoniler |
Üniversite | Belçika'ya gitti ve Grafik ve İç Mimari okudu. İlk 45’liğini çıkardı. | Twist in USA, The Jet |
Profesyonel Müzik Hayatının Başlangıcı | Les Mistigris grubuyla Avrupa'da konserler verdi ve Türkiye'ye döndü. | Les Mistigris |
Barış Manço’nun İlk Türkçe Bestesi | İlk Türkçe bestesi olan 'Bizim Gibi'ni çıkardı. | Kaygısızlar |
Avrupa Kariyeri | Paris Olympia'da ilk konserini verdi. | - |
Doğu-Batı Sentezi | Dağlar Dağlar parçasıyla Doğu-Batı sentezi denemeleri yaptı. | Dağlar Dağlar, Moğollar, Mançomongol |
Kurtalan Ekspres | Kendi grubu olan Kurtalan Ekspres'i kurdu. | Kurtalan Ekspres |
Askerlik Dönemi | Askerlik görevi sırasında müziğe devam etti. | - |
2 Ocak 1943 tarihinde dünyaya gelen Barış Manço için “İyi ki doğdun Barış Abi” diyerek başlamak istiyorum. Barış Manço ülkemizin yetiştirdiği en büyük değerlerden biri. Onu sadece müziğiyle değil, yaşam felsefesi, yurt severliği, insana verdiği değerle de adından söz ettirmeyi başarmış bir dünya insanı olarak tanımlayabiliriz. Giyiminden tavrına ve yaptığı her işte kendine has tarzını yansıtmayı başaran Manço’nun felsefesinin en önemli özelliği kuşaklar arası farkı dahi ortadan kaldırması ve 7’den 77’ye herkesin gönlünde taht kurmasıdır.
Şarkılarında, kliplerinde yaptığı TV programlarında insana, hayata bakışı ve bunu aktarışındaki naiflik Barış Manço’yu düşündüğümüzde yüzümüzde tatlı bir tebessümün oluşmasına sebep oluyor. Hayatlarımızda bir tebessüm bırakan bir kültür elçisi olan Barış Abi’nin hayranlık uyandıran yaşam öyküsüne doğru hep birlikte yol alalım :)
İyi ki Doğdun Barış Manço
İkinci Dünya Savaşı’nın son günlerinde Zeynep Kamil Hastanesi’nde doğan Manço’ya ailesi savaşın zorluklarının hissedildiği o zamanlarda çocuklarına “Barış” ismini verdi. 2 Ocak tarihinde dünyaya gelen Mehmet Barış, adı gibi yaşamı boyunca barış için, dostluk için çalıştı. Müziğe olan yeteneği ve tutkusu Türk Sanat Müziği sanatçısı olan annesi Rikkat hanımdan gelmekteydi. Zeki Müren’in de hocalığı yapan annesiyle birlikte programlara katılan küçük Manço’nun müzikle tanışma öyküsü böylelikle başladı. 3 yaşındayken anne ve babası ayrılan Barış babasının yanında büyüdü.
Ortaokul-lise yılları müzikle daha iç içe olduğu ve amatörlükten profesyonelliğe kendi müzik yolculuğunun başladı dönemlerdir. Barış Manço ve Kafadarlar adıyla ilk müzik grubunu Galatasaray Lisesi’nde okurken 15 yaşlarında kurdu. Daha çok Rock’n Roll tarzı müzikler yapan bu grubun ardından ikinci grubunu “Harmoniler” olarak kurdu ve ilk konserini de Galatasaray Lisesi konferans salonunda verdi. Bu dönemde ilk bestesi “Dream Girl”ü yaptı ve Ankara’da bu bestesiyle ödül kazandı.
1959 Barış’ın babasını kaybettiği yıldı. Bu vefatın ardından Galatasaray Lisesi’nden ayrılarak öğrenimini Şişli Terakki Lisesi’nde tamamladı.
Barış Manço’nun İlk 45’liği ve Belçika Yolculuğu
Harmoniler grubuyla verdikleri konserlerin ardından Grafson şirketi aracılığıyla 1962 yılında ilk 45’liğini çıkardı. Twist in USA ve sözü müziği kendisine ait olan The Jet 45’likte yer alan parçalardı. Lise sonrası genç Manço üniversite eğitimi için abisi Savaş Manço’nun yanına Belçika’ya gitti. Belçika Güzel Sanatlar Akademisi’nde grafik ve iç mimari okuyan Barış Manço müzik çalışmalarına burada da devam etti. Belçikalı şair Andre Suolac ile tanışma fırsatı bulan genç Manço hem kendisinden Fransızca dersleri aldı hem de birlikte şarkılar yaptılar.
1964 yılında bir plak şirketiyle anlaşan Barış Manço artık profesyonel müziğe adım atmıştı. Andre Manço’nun bestelerine şarkı sözleri yazdı ve Fransa’da 4 şarkıdan oluşan 45’liği yayınlandı. Şarkılarıyla dikkat çeken genç Manço, bir yıl sonra 1965’de Barış Manço dünyanın en eski ve ünlü konser salonu Paris Olympia’da ilk konserini verdi. Manço’nun ilk Avrupa kariyerinin bitme sebebiyse Fransızca aksanının iyi olmadığı gerekçesiyle şarkılarının yasaklanmasıdır.
Bu dönemde pek çok farklı grupla çalışmalar yapan Barış Manço Olympia’daki konser sırasında tanıştığı “Les Mistigris” (vahşi kediler) isimli grupla Avrupa’da konserler verdi ve 1967 yılında aynı grupla Türkiye’ye geldi. Les Mistrigris ile yaptığı çalışmaları bir plakta toplayan Manço’nun ilk Türkçe bestesi olan “Bizim Gibi” bu plakta yer alan parçalar arasındaydı. Aynı şarkı bir sonraki grubu “Kaygısızlar” ile yaptığı düzenleme ile bir Barış Manço klasiği olan “Kol Düğmeleri” olmuştu. 1968 yılında birlikte çalışmaya başladığı Kaygısızlar grubunun da Barış Manço’nun yolu Mazhar Alanson ve Fuat Özkan ile kesişti.
1969 yılına kadar genç Manço’nun okul hayatı sebebiyle aralıklarla bir araya gelebilen grup, “Ağlama Değmez Hayat” isimli 45’lik ile büyük başarı sağladı ve ilk altın plak bu 45’likle geldi.
Belçika Kraliyet Akademisi’ni birincilikle bitiren Manço 1969 sonunda Türkiye’ye dönüş yaptı ve Barış Manço için yeni bir dönem başlamış oldu.
Barış Manço Kendi Tarzını Buluyor
Bu döneme kadar Rock ağırlıklı müzik yapan Barış Manço doğu-batı sentezi denemeleri yapsa da asıl dönüşümü 1970 yılında Dağlar Dağlar parçasıyla yaşamıştır. Gitar ve kemençeyi bir arada kullanan Manço’ya “Dağlar Dağlar” şarkısı hem Platin Plak ödülünü getirdi hem de Moğollar ile yollarını birleştirdi. Rock ve Anadolu müziğini birleştirerek tüm dünyaya duyurmak hedefiyle yola çıkan grubun yeni adı “Mançomongol” oldu. Bu dönemde özellikle “İşte Hendek İşte Deve” en çok ses getiren şarkılar arasındaydı.
Grup Manço’nun sağlık sorunları gibi nedenlerle çok uzun soluklu ilerleyemedi. Ancak bu ayrılış Kurtalan Ekspres’in doğuşunu da beraberinde getirdi. Ancak araya giren vatani görevi sebebiyle Kurtalan Ekspres ile olan çalışmalarına ara verdi. Bu dönem askeri gazinolarda müziğe devam eden Barış Abi, askerlik sonrası Kurtalan Ekspres ile Anadolu turnelerine başladı. Progresif Rock ve doğu sentezini harmanladığı müziği, uzun saçları, otantik kıyafetleri, adıyla anılan Barış Manço bıyığı ve yüzükleri ile müziğiyle olduğu kadar imajıyla da kendine has tarzını oluşturmaya başladı. İlk uzunçaları olan Cumhuriyetin 100. Yılı için bestelediği “2023” 1975 yılında çıktı. En büyük hayallerinden biri Cumhuriyetin 100. Yılında Senfoni Orkestası ile bu bestesini çalmaktı.
Yıl 1979 Barış Manço için yeni bir dönüm noktası oldu. “Yılın Erkek Sanatçısı” ve “Yılın Albümü” ödülleri içerisinde “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa” ve “Yeni Bir Gün” parçalarının olduğu albümle geldi. Bu albüm sonrası o yıl çıktığı Anadolu turnesinin tüm gelirlerini sağır ve dilsiz çocukların eğitim ve tedavisi için bağışladı. Bu durum, Barış Manço’nun sadece bir müzisyen değil herkesin hayatına dokunan Barış Abi olmasının en güzel örneklerinden biriydi. 1980’li yıllar “Dönence”, “Gülpembe” gibi klasiklerinin ortaya çıktığı yıllardır. O artık şarkı sözlerinde ve tavırlarında herkesi kucakladığını anlatan ve hedeflediği bir dünya insanı olma yolunda emin adımlar atan Barış Manço’ydu. “Bugün Bayram”, “Arkadaşım Eşek”, “Nane Limon Kabuğu”, “Ayı”,”Müsadenizle Çocuklar” çocukların diline dolanan Manço’nun çocuk şarkılarıydı.
Barış Abi Artık Televizyonda
Barış Manço’nun yaşam felsefesini yaptığı müzik ve şarkı sözlerinden anlasak da hedefinde olan ve gerçekleştirdiği TV programları aslında kendisini müziğin ötesinde çok daha kapsamlı ifade edebildiği bir alandı. Barış Manço’yu herkesin gözünde “Barış Abi” yapan bu programların ilki “Barış Manço ile 7’den 77’ye” 1988 yılında başladı. 150’den fazla ülkeyi bu program ile TRT ekranlarının başında onunla birlikte gezdik. “Adam Olacak Çocuk” ile Barış abiden 10 puan almak için yarışan X kuşağı çocuklarının aileleri Manço sayesinde çocuklara diş fırçalatmak, ıspanak yedirmek, derslerini yaptırmak için çok fazla uğraşmadı :) “İkinci Kahvaltı”, “Dönence”, “Dere Tepe Türkiye” Barış Manço’nun yetişkinlerin gönlünü fethettiği diğer TV programlarıydı.
Barış Manço sadece kendi ülkesinde değil programları sırasında gezdiği ülkelerdeki insanların da sevgisini kazanmayı başarmıştır. 1990 yılında “Türk-Japon dostluğu” etkinlikleri kapsamında gittiği Japonya’da büyük bir sevgiyle karşılanması ve burada kendisine Yüksek Şeref Madalyası verilmesi, onun insana ve insanlığa verdiği değerin en güzel örneklerindendir. Barış Manço aynı zamanda bir kültür elçisidir. Yaşamı boyunca 3000’in üzerinde yurtdışında ve ülkemizde sayısız ödüle layık görülen Manço 5 Şubat 1992’de yaşama veda etmiştir. Vefatından önce hazırladığı “Mançoloji” albümü son albümüdür. Şarkılarıyla ve tavrıyla her neslin ve tüm dünyanın gönlünü fethedebilen Barış Manço zamansız ve evrensel bir sanatçıdır. Bunu aslında kendisi en açık ifadeyle “Ben bir şarkıcı, besteci oIarak bu dünyaya geImedim. DüşünceIerimi aktarmak üzere geIdim. Bu, gün geIdi şarkı söyIemekIe oIdu, gün geIdi bir teIevizyon programında çocuğun saçIarını okşamakIa oIdu” sözleriyle ifade etmiştir.
Tarihte bugün Barış Manço’yu doğduğu günde saygı ve sevgiyle anıyoruz.
İstanbul İşletme Enstitüsünde içerik editörü olarak görev almaktadır. Kişisel gelişim ve eğitimlerle ilgili içerik hazırlıyor.