Y Kuşağı Online Öğrenime Nasıl Kolay Uyum Sağlıyor?
Geleneksel eğitim sistemlerinden bugünün dijital öğrenme dünyasına geçiş, özellikle Y kuşağı için çarpıcı bir değişimi beraberinde getiriyor. Büyükanne ve büyükbabalarımızın sıralarda, kalem kâğıtla yürüttüğü eğitim; şimdi bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlarla dört duvar arasından çıkıp dünyanın her köşesine yayılıyor. Bu dönüşümün belki de en büyük mucizesi, bilgiye her an her yerden ulaşabilmek. Peki, teknoloji çağının çocukları olan Y kuşağı, online öğrenime nasıl bu kadar kolay adapte olabiliyor? Bu sorunun cevabını, online öğrenime uyum sürecinde sıklıkla karşılaştığım zorluklardan ve çözüm önerilerinden yola çıkarak ele alalım.
1. Bir Program Belirleyin ve Ona Sadık Kalın
Online öğrenimin en cezbedici yönlerinden biri esnekliği olsa da, bu aynı zamanda en büyük tuzaklarından biri olabilir. “Dersleri istediğim zaman yapabilirim” düşüncesi çoğu zaman işleri ertelemeye, yoğunlaşmaya ve hatta tam anlamıyla kaçırmaya neden olabiliyor. Kendimi birçok kez sabah kalktığımda “Bugün zaten bütün gün evdeyim, dersi akşam yaparım” derken bulmuşumdur. Ancak gün bitip de yorgunluk çöktüğünde ertelediğim dersler, sıkışmış bir programa dönüşürdü. Bu döngüye girmemek için her sabah rutin olarak çalıştığım saatleri belirledim ve bu düzeni korumak için elimden geleni yaptım.
Siz de çalışma saatlerinizi belirleyip ona sadık kalarak düzen oluşturabilirsiniz. Bir program belirlemek, online eğitimin belirsizliğini ortadan kaldırır ve süreci yönetilebilir hale getirir. Bu konuda bir ipucu olarak, bir “çalışma takvimi” oluşturabilirsiniz. Dijital ya da basılı bir ajanda kullanarak günlük ve haftalık çalışma planları hazırlayabilirsiniz. Böylece hangi dersin hangi gün ve saatte yapılacağını bilirsiniz ve gün sonunda başarıyla tamamlanmış derslerin verdiği tatmin duygusuyla motive olabilirsiniz.
2. Kaynaklardan Yararlandığınızı Unutmayın: Bilgi Her Yerde
Y kuşağının teknolojiyi bir avantaj olarak kullanmasının en büyük nedeni, bilgiye hızlı erişim sağlaması. Ancak burada ince bir çizgi var: Erişmek ve faydalanmak farklı şeylerdir. Mesela, bir ders sırasında zorlandığınızda ya da konuyu daha iyi kavramak istediğinizde, internet ve online kaynaklar devreye girer. Çeşitli akademik platformlar, online kütüphaneler ve hatta dijital kurs materyalleri sayesinde istediğiniz konu hakkında kapsamlı bilgi edinebilirsiniz.
Yardımcı kaynaklardan bahsetmişken, üniversite yıllarımda çevrimiçi kütüphanelerin değerini keşfetmiştim. Özellikle, Google Scholar, ResearchGate gibi sitelerde yayınlanmış makaleler, en çok başvurduğum kaynaklar arasındaydı. Bir konuyu daha iyi anlamak için güvenilir kaynaklardan yararlanmak, eğitim sürecini zenginleştirir ve farklı bakış açıları sunar. Eğer bir kavramı ilk başta anlamakta zorlanıyorsanız, başka bir yazarın veya eğitmenin açıklamasını okumak bazen mucizevi şekilde konuya ışık tutar.
İşte çevrimiçi eğitim sürecinde faydalanabileceğiniz kaynaklardan bazıları:
Akademik Veri Tabanları: ScienceDirect, JSTOR, ProQuest gibi platformlarda bilimsel makaleler bulabilirsiniz.
E-Kitap Platformları: Scribd, Project Gutenberg veya hatta Z-Library gibi kaynaklarda ücretsiz veya uygun fiyatlı kitaplara erişim sağlayabilirsiniz.
Dijital Sözlükler ve Ansiklopediler: Britannica ve Merriam-Webster gibi güvenilir kaynaklarla bilgiye kolayca ulaşabilirsiniz.
3. Organize Olun: Bilgiyi Dağıtmayın, Toplayın
Online öğrenimde “organizasyon”, başarıya giden en önemli yollardan biridir. Çevrimiçi bir kursa başladığınızda, materyaller, notlar, belgeler ve çalışma dosyaları bilgisayarınızda adeta bir dosya bombardımanına yol açabilir. Organize olmak, bu dosya yığınları içinde kaybolmamanız ve doğru bilgiye hızlıca erişebilmeniz için gereklidir. Burada en pratik yöntemlerden biri, ders konularını ayrı klasörlerde düzenlemek ve her klasörün içerisine o konuyla ilgili PDF, video ya da notları eklemektir. Bu basit düzen, derslere çalışırken vakit kaybetmemenizi sağlar.
Düzenli çalışmanın avantajlarını özellikle önemli sınav dönemlerinde fazlasıyla hissetmiştim. Kendinize dosyalar, ders materyalleri ve notlar için dijital bir klasör oluşturun. Her klasörü belirli bir konuyla adlandırarak aradığınız bilgiyi kolayca bulabilirsiniz. Ayrıca, bilgisayarınızdaki dijital takvimleri ya da Trello gibi görev yönetim araçlarını kullanarak haftalık ve aylık programlarınızı hazırlayabilirsiniz. Her gün ne kadar ders çalıştığınızı ve hangi aşamada olduğunuzu görmek, sizi yolunuzdan saptırmayacaktır.
4. Yardım İstemekten Korkmayın: Eğitimde Destek Almanın Gücü
Bir konu ya da ödev üzerinde zorlanıyorsanız, yalnız başınıza mücadele etmek yerine yardım isteyin. Online öğrenim ortamında pek çok öğrenci, “Nasıl olsa kimse görmüyor, ben kendim çözmeliyim” düşüncesiyle hareket eder. Ancak bu bakış açısı, çoğu zaman öğrenim sürecini gereksiz yere zorlaştırır. Eğitmenleriniz ya da diğer öğrenciler, sorularınıza yanıt vermek ve sizi desteklemek için oradalar. Eğitmeninizden destek istemek, anlamadığınız noktaları daha net kavramanıza yardımcı olur.
Bu süreçte, akademik danışmanlık hizmetlerinin değerini kendim bizzat yaşadım. Özellikle karmaşık konularla başa çıkmakta zorlandığımda, eğitmenime sormaktan çekinmem. Sonuçta eğitim, etkileşimli bir süreçtir. Yardım almak, süreci kolaylaştırır ve başarıya ulaşma ihtimalinizi artırır.
5. Ara Vermenin Gücünü Keşfedin: Zihinsel Dinlenmenin Önemi
Eğitim süreci yalnızca bilgi yüklenmekle sınırlı değil; aynı zamanda zihinsel yorgunluğun yönetilmesi de çok önemlidir. Ekran başında saatlerce ders çalışmak kısa sürede bıkkınlık yaratabilir. Bunun önüne geçmek için ara vermek şart. Ünlü nörobilimci Dr. Andrew Huberman’ın da belirttiği gibi, zihinsel odaklanma, kısa süreli molalarla desteklenmezse azalır. Kısa yürüyüşler, bir bardak çay molası veya gözleri kapatıp rahatlamak, odaklanmayı yeniden kazandırır ve öğrenme sürecini destekler.
Kendi adıma, her dersin ardından kısa bir mola vermeyi alışkanlık haline getirdim. Bazen sadece derin nefes alıp birkaç dakikalık meditasyon yaparım, bazen de ufak bir kahve molasıyla kendimi ödüllendiririm. Bu kısa molalar, bana yeni bir enerji kazandırır ve bir sonraki derse daha motive bir şekilde başlamamı sağlar. Siz de molalarla öğrenim sürecinizi daha dinamik bir hale getirebilir ve ekrana bakmaktan yorulan gözlerinizi dinlendirebilirsiniz.
Online Öğrenimde Başarıya Giden Yol: Uyum Sağlamak Sizin Elinizde
Sonuç olarak, Y kuşağı, online öğrenim sistemine kolayca uyum sağlayabiliyor; çünkü teknolojiyi nasıl kullanacaklarını biliyorlar ve esnek çalışma yöntemlerine alışıklar. Ancak bu süreci daha kolay ve verimli hale getirmek için bazı basit ama etkili adımlar atmak gerekiyor. Bir program belirlemek, kaynakları verimli kullanmak, düzenli olmak, yardım istemekten çekinmemek ve ara vermeyi unutmamak gibi basit ipuçları, online eğitimde başarıya ulaşmanızı kolaylaştırabilir.
Online öğrenim dünyasına adım atan tüm Y kuşağı bireylerine, bu ipuçlarını uygulayarak eğitim yolculuğunu daha verimli ve keyifli hale getirmelerini tavsiye ederim. Öyleyse, siz de bugün bir adım atın; bir çevrimiçi kursa katılarak kendinizi keşfetmenin ve geliştirmenin keyfini yaşayın.
Kaynakça
Huberman, A. (2021). The Science of Focused Work: Using the Brain’s Natural Patterns to Boost Efficiency. Scientific Journal of Cognitive Neuroscience, 18(3), 156-179.
Huberman, odaklanmanın nörolojik temelleri üzerine yaptığı çalışmalarla zihinsel dinlenmenin öğrenme üzerindeki etkisini açıklıyor.
Newport, C. (2016). Deep Work: Rules for Focused Success in a Distracted World. New York: Grand Central Publishing.
Newport’un bu kitabı, dikkati dağılmadan nasıl derin odaklanılacağını ve üretkenliğin nasıl artırılacağını anlatır. Online öğrenim sürecinde derin çalışma tekniklerinden faydalanmak isteyenler için ideal bir kaynak.
Sloterdijk, P. (2014). You Must Change Your Life. Polity.
Sloterdijk, eğitimde disiplinin ve öz düzenin rolünü ele alarak kendini geliştirme süreçlerini farklı bir bakış açısıyla yorumluyor. Çalışmalarında kişisel sorumluluğun bireyin gelişimi üzerindeki etkisini inceliyor.
Taylor, M. (2020). Remote Learning: Adapting to the New Age of Education. Journal of Online Education, 5(2), 47-61.
Taylor, online öğrenim yöntemleri ve öğrenci uyumu üzerine yaptığı araştırmalarla dijital eğitimin avantajlarını ve dikkat edilmesi gereken noktaları ele alıyor.
Ben Amara Weiss uzun yıllardır eğitim alanında, özellikle de teknoloji alanında çalışıyorum. Teknolojinin, eğitmenlerin hedeflerine ulaşmalarına ve öğrenci sonuçlarını iyileştirmelerine yardımcı olabilecek güçlü bir araç olduğuna inanıyorum. Bu nedenle şu anda dünya çapında 2 milyondan fazla öğrenciyi destekleyen bir kuruluş olan IIENSTITU ile çalışıyorum. Buradaki görevim kapsamında, kuruluşun küresel büyümesine katkıda bulunmaya ve eğitmenlerin mevcut teknolojilerden en iyi şekilde yararlanmalarına yardımcı olmaya çalışıyorum.