New Age akımının kişisel gelişim üzerindeki etkisi nedir?

New Age akımı kişilerin kendi kişisel gelişimlerini arttırmak ve başarıya ulaşmak için farklı tekniklerden yararlanmalarını önermektedir. Bunlar arasında meditasyon, yoga, doğa yürüyüşleri, tıbbi bitkiler ve alternatif sağlık uygulamaları yer almaktadır. New Age akımının kişisel gelişim üzerindeki etkisi, kişilerin kendilerini daha sağlıklı ve neşeli hissetmelerini sağlamak ve kendi kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmaktır. New Age akımının kişisel gelişim üzerindeki etkisi, kişilerin kendilerini daha iyi anlamalarını, çevrelerindeki insanlarla daha iyi iletişim kurmalarını ve daha iyi seçimler yapmalarını sağlamaktır.

New Age akımının kişisel gelişim üzerindeki etkileri nasıl ölçülebilir?

New Age akımının kişisel gelişim üzerindeki etkileri, değişen davranışları, kişisel bakış açılarını ve kararlarını gözlemleyerek ölçülebilir. Bu etkiyi ölçmek için, kişisel gelişim alanında değişim gösteren kişilerin, günlük davranışlarını ve kararlarını gözlemlemek ve kaydetmek gerekir. Ayrıca, kişilerin bu değişimleri kendi kendilerine sorgulama ve bunların sonuçlarını gözlemleyerek de ölçüm yapılabilir.

New Age akımına dayalı kişisel gelişim teknikleri nelerdir?

1. Meditasyon 2. Bedensel Egzersiz 3. Akış Teknikleri 4. Aydınlanma Çalışmaları 5. Cogito Teknikleri 6. Vajra Teknikleri 7. Aktivasyon Teknikleri 8. Kişisel Güç Teknikleri 9. Reiki 10. Akış Yoga ve Çalışmaları

New Age akımının kişisel gelişim üzerindeki etkisi ne kadar uzun süreli olabilir?

New Age akımının kişisel gelişim üzerindeki etkisi çok uzun süreli olabilir. New Age akımı, kişisel gelişimin birçok farklı alanını kapsayan kapsamlı bir yaklaşım sunmaktadır. Bu yaklaşım, kişisel gelişimin altyapısını oluşturan temel kavramları da içerir. Bu kavramlar, kişilerin duygu, düşünce ve davranışlarını etkileyen kurallar olarak görülebilir. Dolayısıyla, kişisel gelişim üzerindeki etkisi, kişinin kendi yaşamının herhangi bir zaman diliminde (şimdiki zaman, geçmiş veya gelecek) kalıcı olabilecek seviyede olabilir.

New Age akımının kişisel gelişim üzerindeki etkileri ne gibi faydalar sağlayabilir?

New Age akımının kişisel gelişim üzerindeki etkileri, kişileri daha iyi kendilerini tanımaya, kendilerine daha fazla özgüven kazandırmaya ve sağlıklı ilişkiler kurmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, kişisel güç, içsel barış ve mutluluk duygusu gibi olumlu ruhsal değişimleri destekleyebilir. New Age’in çıkış noktası, kişinin derin ruhsal, zihinsel ve duygusal tatmininin önündeki engelleri kaldırmaktır. New Age akımının kişisel gelişim üzerindeki etkileri, insanların daha iyi kararlar vermesini sağlayabilir, daha pozitif düşünmeyi öğreterek, onların hayatlarının kalitesini artırabilir ve kendilerini daha iyi ifade etmelerine yardımcı olabilir.

New Age akımına dayalı kişisel gelişim teknikleri hangi alanlarda kullanılabilir?

New Age akımına dayalı kişisel gelişim teknikleri kişisel gelişim, başarı, stres yönetimi, özgüven tesisi, zihinsel ve duygusal sağlık, öfke yönetimi, iş yaşamı dengesi, iletişim becerileri, meditasyon ve pozitif düşünce teknikleri gibi alanlarda kullanılabilir.

New Age akımı nedir ve temel özellikleri nelerdir?

New Age Akımının Temel Özellikleri New Age, kesin bir teoriye dayanmayan ve evrensel bir görüşe sahip olmayan, Hinduizm, Budizm, Yogaizm, Şamanizm ve Şintoizm gibi Uzak Doğu mistisizminin doktrinlerinden esinlenen bir sivil toplum hareketidir. İnsanlara, inançlara ve varoluş kavramına yeni bir boyut kazandırmayı amaçlayan bu hareket, günümüzde birçok kişisel gelişim uzmanının yazdığı kitaplara ve yapılan İnternet yayınlarına temel felsefe olarak yansımaktadır. Uyandıran Hippi Hareketi Batı toplumu, 1940'larda yaşanan II. Dünya Savaşı ve 1960'larda ABD'nin Vietnam'a savaş açması gibi tarihsel olaylar sonucunda, insanlar ve özellikle sanatçılar, seçkinler ve gençler arasında inançsal boşluklar ve gerçek arayışları ortaya çıkmıştır. Hippi hareketi, bu inançsal boşluklar içinde yeni bir din arayan topluluğa ilham ve cesaret veren bir örnek oluşturdu. Uzak Doğu Felsefesi ve New Age New Age akımı, Doğu ve Batı dinlerini ve kutsal inançları Uzak Doğu felsefesinden ilham alarak harmanlamıştır. Bu hareket, insan merkezli ve daha evrensel ve kozmik bir din anlayışı sunarak hayatlara dokunmaya başlamıştır. İslam'daki tasavvuf kültürüne benzer şekilde, New Age'de insan ve bazı nesneler, tanrının yeryüzündeki tezahürleri olarak kabul edilir. New Age Felsefesinde İnsan Odaklı Esaslar New Age felsefesinde temel olaran insan odaklıdır ve “kendini sev”, “kendine iltifat et”, “kendini affet ve kendinle barış” gibi telkinlerle insanın varoluşsal kavramlarını doldurmaya çalışır. Olumlamalar sayesinde insanlar kendilerini bir nevi tanrılaştırmaya yönlendirilir. New Age felsefesinde spesifik olarak manifestolar, kural veya kuramlar bulunmamaktadır çünkü yapısal olarak bir tarikat değildir. Karma ve Reankarnasyon İnancı New Age felsefesinin özünde, karma ve reankarnasyon inancı bulunmaktadır. Bu inançlar sayesinde insanları, mevcut gerçeklikten öte doğal bir dünya ve doğal yaşam anlayışını benimsemeye yönlendirir. Hareket, evrende tüm canlılarla ve galaktik varlıklarla barış içinde yaşamayı teşvik etmenin yanı sıra, metafizik, yoga, meditasyon ve zihinsel gelişim gibi yöntemleri de önemser.

New Age akımı ve İslam arasındaki benzerlikler ve farklar nelerdir?

New Age akımı ve İslam arasındaki benzerlikler ve farklar New Age akımı, Hinduizmden Budizme, Şamanizmden Şintoizme kadar Uzak Doğu mistisizminin doktrinlerinden etkilenerek evrensel ve kozmik bir perspektif benimseyen, bir taraftan insana ve inançlara yeni boyutlar kazandırmaya çalışan sivilleştirme hareketidir. İslam ise, Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'e gönderdiği vahiy ile başlayan, tek tanrılı ve son din olarak kabul edilir. Her iki inanç sistemi arasındaki benzerlikler ve farklara bakacak olursak şunları görebiliriz: Benzerlikler: Kendini Sevme ve Olumlama New Age felsefesi, 'kendini sev', 'kendine teşekkür et' gibi düşüncelerle insanın kendini değerli bulmasını, varoluşsal anlam arayışı içinde kendine önem vermesini savunur. İslam'da da 'İnsanı yaratandır' anlayışı, insanın değer ve kudretinin farkında olmasını teşvik eder. Tasavvuf ve Ruhun Özgürlüğü New Age felsefesi, evren ve insanın varoluşsal kavramlarının arayışındaki boşluğu doldurma amacıyla 'sen özgür bir varlıksın, ruhunu özgür bırak' gibi telkinler sunar. İslam'daki tasavvuf kültürü de benzer biçimde manevi gelişim, kendini bilme ve ilah ile birlik amacı taşır. Farklar: Tanrı Kavramı İslam, tek tanrılı bir din olup Allah'a inanmayı esas alırken, New Age akımı spesifik bir tanrı kavramı ve evrensel bir görüşe dayanır. New Age'te insan, hatta bazı nesneler kutsaldır ve evrendeki tüm canlılarla ve galaktik varlıklar ile barış içinde yaşam hedeflenir. Kurallar ve İman Esasları İslam, beş temel iman esasına dayanır (Allah'a, peygamberlere ve kitaplara, meleklere, ahirete ve kaza-kader'e inanma) ve belirli ibadet ve davranış kurallarını takip etmeyi öğütler. New Age akımı ise, katı kural ve sınırlarından arındırılmış, farklı inançları harmanlayarak daha evrensel ve kozmik bir anlayış benimser. Sonuç olarak, New Age akımı ve İslam arasında bazı benzerlikler bulunmakla birlikte, temel inançlar ve yaşam felsefesi açısından önemli farklar mevcuttur. Bu farklar ve benzerlikler, her iki inanç sisteminin insanın manevi ve düşünsel dünyasına sunduğu farklı perspektifler ve değerlerle ön plana çıkmaktadır.

New Age hareketinin ortaya çıkışı ve gelişimi hakkında neler söylenebilir?

New Age Hareketinin Ortaya Çıkışı ve Gelişimi New Age hareketi, belli bir kurama dayanmayan ve evrensel bir bakış açısı benimseyen farklı din ve mistik doktrinlerden etkilenen karma ve aforizma temelli bir sivilleşme hareketidir. Bu hareket, Hinduizm, Budizm, Yogaizm, Şamanizm ve Şintoizm gibi Uzak Doğu mistisizminin doktrinlerinden etkiler ve inançlarını, varoluş kavramları üzerine yeniden düşünmeye teşvik etmektedir. 1960'lara kökleri uzanan bu hareket, özellikle II. Dünya Savaşı ve Vietnam Savaşı sonrası Batı toplumunda yaşanan psikolojik sorunlar, inançsal boşluklar ve hakikat arayışlarından ortaya çıkmıştır. Mevcut dinlerin bu boşlukları dolduramaması ve özellikle dönemin kilisesinin toplumun sorularına cevap verememesi, insanların yeni bir din arayışına girmesine sebep olmuştur. New Age Felsefesi ve İnsan Odaklı Yaklaşım New Age felsefesi, tanrıya değil insana dayalı esaslar benimser ve insana kutsal bir değer atfeder. İnsan ve bazı nesnelerin tanrının yeryüzündeki tezahürü olduğuna inanılır. Bu yönüyle İslam'daki tasavvuf kültürüne benzer ve Mevlana'nın öğretileri ile paralellik gösterir. Bu felsefe, insanın kendini sevmesini, teşekkür etmesini ve özgür bir varlık olduğunu hatırlatarak, varoluşsal kavramlar üzerinde düşünmeyi teşvik eder. Karma ve Reankarnasyon İnancı New Age hareketinin temel inançlarından biri, karma ve reankarnasyon inancıdır. Bu inanç, insanın dünya üzerinde yaşadığı tecrübelerinin ve aldığı kararların, sonraki yaşamlarına etki edeceğini savunur. New Age hareketinin diğer temel ögeleri arasında, doğal yaşam, doğal beslenme, evrendeki tüm canlılarla ve galaktik varlıklarla barış içinde yaşama, metafizik, yoga, meditasyon ve zihinsel gelişim yer alır. Günümüzde New Age Hareketi Günümüzde, birçok kişisel gelişim uzmanı bilerek veya bilmeyerek aslında New Age akımının felsefesinden hareketle kitaplar yazmakta ve internet üzerinden yayınlar yapmaktadır. Özellikle meditasyon gibi zihni boşaltma yöntemlerine olan ilgi, bu hareketin etkisi olarak görülebilir. Sonuç olarak, New Age hareketinin ortaya çıkışı ve gelişimi, tarihsel süreç içerisinde insanların inançsal arayışları ve evrensel değerlere yönelmeleriyle şekillenmiştir. İnsan merkezli yaklaşımı ve karmaşık inanç sistemleri, bu hareketin dinler ve kültürler arasındaki etkileşimi artıran bir özelliğidir.

New Age akımı içerisindeki karma ve reankarnasyon kavramlarının önemi nedir?

New Age akımının önemli kavramlarından olan karma ve reankarnasyon, bu hareketin temel öğretilerinde ve inançsal yapısında büyük bir yer tutmaktadır. Şöyle ki, evrenin ve insanın varoluşsal kavramlarının arayışındaki boşluğu doldurmaya çalışan bu felsefenin temelinde insanı ve kendi bilincini merkezine almak vardır. Bu bağlamda, karma ve reankarnasyon kavramları da insanın bu bilincine katkı sağlayarak düşünce ve eylemlerinin sonuçlarını anlamlandırma imkânı sunar. Karma, insanın yaptığı her eylem ve düşüncenin, doğal bir yasa gereği bir etkiye sebep olduğu ve bu etkilerin sürekli olarak birbirine bağlı olduğu düşüncesidir. Hindiizm ve Budizm gibi mistik doğu dinlerinden esinlenerek ortaya çıkan bu inanış, insanın yaşamındaki olumlu ve olumsuz durumların temelinde kendi eylem ve düşüncelerinin olduğunu savunur. Böylelikle, New Age felsefesinin temelinde yer alan insan odaklı düşünce, karma ve reankarnasyon kavramlarıyla daha derin bir anlam kazanır. Reankarnasyon ise, insanın öldükten sonra farklı bir bedende ve yaşamda yeniden doğabileceği inancını ifade eder. Yine doğu dinleri ve mistisizmin ana öğretilerinden biri olan bu kavram, New Age akımında önemli bir yere sahiptir. Çünkü reankarnasyon, inançlara ve varoluş kavramlarına yeni bir boyut kazandırarak insanın evrensel ve kozmik bağlamda daha geniş bir perspektife sahip olmasını sağlar. Sonuç olarak, karma ve reankarnasyon kavramlarının New Age akımı içerisinde önemli bir yeri vardır. Bu kavramlar, hareketin temel inançlarında ve düşünce yapısında büyük oranda etkili olup, insanın doğal ve evrensel bir varlık olarak bilinç düzeyini genişleterek yaşamında daha bilinçli ve sorumlu bir şekilde hareket etmesini sağlar. Böylece, New Age akımı, kendi içerisinde evrensel bir bakışı ve görüşü olmasa da; karma ve reankarnasyon gibi kavramlarla insanlar arasında daha anlamlı ve derin bir bağ kurarak sivilleşme hareketi olarak düşünce ve inanç dünyasında kendine yer edinir.

New Age hareketinin günümüzde emperyalist güçler tarafından nasıl kullanıldığına örnekler veriniz

New Age Hareketinin Emperyalist Güçler Tarafından Kullanılması New Age hareketi, günümüzde emperyalist güçler tarafından çeşitli yöntemlerle kullanılmaktadır. Öncelikle, bu hareketin evrensel bir bakış açısına sahip olması ve farklı kültürlerden etkilenmiş olması, farklı coğrafyalardaki insanları bir araya getirme potansiyeline sahiptir. Böylece emperyalist güçler, bu hareketin tüm dünyayı birleştirme potansiyelinden yararlanarak, kendi küresel hedeflerine daha kolay ulaşabilirler. Ayrıca, New Age hareketinin spesifik kurallara dayanmıyor olması, bazı emperyalist güçlerin bu hareketi kendi çıkarlarına göre şekillendirmelerine olanak tanımaktadır. Özellikle, dünya politikalarında üst düzey kontrol ve etki sağlamaya çalışan devletler, bu hareketi manipüle etmeye ve kullanmaya çalışabilirler. Öte yandan, New Age hareketinin onun popülerleşmesi, çağdaş teknoloji ve iletişim araçları sayesinde emperyalist güçler tarafından kolay bir şekilde yayılma şansı da bulmaktadır. Günümüzde birçok kişisel gelişim uzmanı, bu akımın felsefesine uyum sağlama amacıyla kitaplar yazmakta ve internet üzerinden yayınlar yapmaktadırlar. Bu süreçte, emperyalist güçlerin propaganda ve ideolojik etki amacıyla bu hareketi kullanabileceği düşünülmektedir. New Age hareketinin dünyevi ve materialist değerleri reddederek, insanların doğayla uyumlu ve daha barışçıl bir yaşamı benimsemesini hedeflemesi, hareketin sosyal etkisini artırmaktadır. Bu nedenle, emperyalist güçler bu hareketi kendi halklarını ve diğer ülkelerin halklarını etkilemek için kullanabilirler. Sonuç olarak, New Age hareketinin günümüzde emperyalist güçler tarafından nasıl kullanıldığına dair örnekler, bu hareketin küresel birleştirici güç, manipülasyon aracı, ideolojik etki ve sosyal yol değiştirme amacı ile kullanılmaya müsait olduğunu göstermektedir.

New Age felsefesi ile İslam'daki tasavvuf kültürünün benzerlikleri ve farklılıkları nelerdir?

New Age Felsefesi ve İslam'daki Tasavvuf Kültürü Arasındaki Benzerlikler ve Farklılıklar New Age felsefesi, karmaşık ve aforistik bir yapıya sahip olup, Hinduizm, Budizm, Yogaizm, Şamanizm, Şintoizm gibi Uzak Doğu mistisizminin doktrinlerinden etkilenerek, insanın, inançların ve varoluş kavramlarının anlaşılması üzerine yoğunlaşan sivil bir harekettir. İslam'da ise, tasavvuf kültürü, insanın manevi dünyası ve çok yönlü varoluş anlayışı üzerine yoğunlaşan bir İslam ekolüdür. Bu bağlamda, New Age felsefesi ve İslam'daki tasavvuf kültürünün benzerlikleri ve farklılıkları merak edilen konular arasındadır. İnsan Odaklı Yaklaşımlar Her iki felsefede de insana dayalı esaslar bulunmaktadır. New Age felsefesinde kutsal olan insandır ve insanın yeryüzündeki varoluş amacı üzerinde durulmaktadır. İslam'daki tasavvuf kültüründe de, insanın kendi iç dünyasında Tanrı'ya ulaşabileceği ve özgür ruhunu keşfedebileceği vurgulanır. Bu açıdan, her iki felsefe de insanın kendi benliğini anlamaya ve keşfetmeye yönlendiren bir ortaklık sergilemektedir. Mevlana'nın Öğretileri ile Uyuşan Yönler New Age felsefesi, Mevlana'nın bazı öğretileri ile benzerlik göstermektedir. 'Kendini sev', 'kendine teşekkür et', 'kendine iltifat et', 'kendini affet ve kendinle barış', 'sen özgür bir varlıksın, ruhunu özgür bırak' gibi telkinlerle, evrenin ve insanın varoluşsal kavramlarının arayışındaki boşluğu doldurmaya çalışır. Farklı İnançlar ve Yapılar New Age felsefesi ve İslam'daki tasavvuf kültürü arasındaki en büyük farklılıklardan biri, New Age'in evrensel ve karmakarışık bir yapıya sahip olmasıdır. New Age felsefesi, birçok farklı inancı ve düşünceyi birleştirerek, yenilikçi ve özgürlükçü bir yaklaşım sunmaktadır. İslam'daki tasavvuf kültüründe ise, İslam düşüncesi ve inancı merkezinde olan ve daha düzenli bir yapıya sahip olan bir tarikat olduğunu söyleyebiliriz. Karma ve Reankarnasyon İnancı New Age felsefesinin önemli unsurlarından biri olan karma ve reankarnasyon inançları, İslam'daki tasavvuf kültüründe yer almamaktadır. Bu da New Age felsefesi ile İslam'ın tasavvuf kültürü arasındaki önemli bir ayrımı ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, New Age felsefesi ve İslam'daki tasavvuf kültürü, hem benzerlikler hem de farklılıklar barındıran iki önemli düşünce sistemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Her iki felsefenin insan odaklı yaklaşımları, ruhsal ve manevi arayışlar içerisinde olan bireyler için önemli bir rehber sunmaktadır.

New Age Akımının Kişisel Gelişime Etkisi

Konu Başlığı	Açıklama	New Age'in Etkisi
New Age Akımı	Spesifik bir görüşü olmayan, Uzak Doğu felsefesinden izler taşıyan bir hareket.	İnsanlara ve varoluş kavramına yeni bir boyut kazandırmaya çalışır
Akımın Tarihçesi	II. Dünya Savaşı sonrasında, inançsal boşluklar ve hakikat arayışları sonucu ortaya çıktı.	Evrensel ve kozmik, insana değer odaklı yeni bir küresel din anlayışı oluşturmak
New Age Öğretileri	İnsana dayalı esasları vardır, insan ve bazı nesneler kutsal kabul edilir.	Varoluş kavramlarına yeni bir boyut kazandırmak
Yaşam Biçimi	Doğal yaşam, doğal beslenme ve evrenle barış içinde yaşam üzerine odaklanılır.	İçsel ve bilinçsel gelişim
Ritüeller	Yoga ve meditasyon gibi ritüeller kullanılır.	Ruh ve zihin aydınlanması
New Age’in Günümüzdeki Durumu	Kapitalizmle birlikte değişmiş ve farklı amaçlara hizmet etmeye başlamış görünmektedir.	Batı'nın Büyük Ortadoğu Projesi gibi görüşler üzerinde etkin oldu
Kişisel Gelişim ve New Age	Kişisel gelişim konusunda New Age akımının etkileri bulunmaktadır.	Bireyin kendi kendine çözümleyebilme potansiyeli sağlar
Meditasyon	Zihni boşaltma yöntemlerinden biri olarak kullanılır.	Stres karşısında kişilerin daha rahat hissetmelerini sağlar
Karma ve Reankarnasyon İnancı	New Age felsefesinin özünü oluşturur.	Kişiye yepyeni bir yaşam anlayışı sunar
İçsel Motivasyon	Hedeflerini gerçekleştirmek isteyen insanlar için önemlidir.	Kişisel motivasyonu artırır, hedeflere ulaşmayı kolaylaştırır

New Age belli bir kurama dayanmayan, spesifik olarak evrensel bir bakışı ve görüşü olmayan; Hinduizm, Budizm, Yogaizm, Şamanizm, Şintoizm gibi Uzak Doğu mistisizminin doktrinlerinden etki ve esinlenerek; aforizma ve karma bir yapıyla insana, inançlara ve varoluş kavramına yeni bir boyut kazandırmaya çalışan sivilleşme hareketidir.

günümüzde birçok kişisel gelişim uzmanı bilerek veya bilmeyerek aslında bu akımın felsefesinden hareketle kitaplar yazmakta ve internet üzerinden yayınlar yapmaktadır. hatta video ve blog siteleri aracılığıyla ''Meditasyon nedir, nasıl başlanır?'' eğitimleri vermektedir. Özellikle stres karşısında zihni boşaltma yöntemlerinden biri olan meditasyon son zamanlarda epey rağbet görmektedir.

Tarihçesi

1940’lı yıllarda II. Dünya Savaşı tüm dünyayı büyük hasarlarla sarsmıştı. Ardından ABD’nin Japonya’ya attığı atom bombası ise insanlığın bütününde ağır tahribatlar yaratmıştı. Sonraki 10 yıl içinde, bu tahribatların yaraları henüz soğumaya yüz tutarken, 1960’larda ABD’nin bu defa Vietnam’a savaş açması, Batı toplumunda ciddi anlamda psikolojik sorunlara neden oldu. Dolayısıyla insanlarda özellikle sanatçılar, seçkinler ve gençlerde vicdani bir uyanışla, inançsal boşluklar ve hakikat arayışları meydana geldi. Mevcut dinler o boşlukları doldurmada yetersiz kalmış, özellikle dönemin kilisesi toplumun sorularına cevap veremez olmuştu.

Hem dine hem siyasete inancını kaybetmiş olan bu topluluk da, yeni bir din arayışına girmekte gecikmedi. İşte tam da bu noktada yine mevcut düzene direniş amacıyla oluşmuş “Hippi” hareketi, arayışı olan bu topluma ilham ve cesaret veren örnek oldu. Böylece Uzak Doğu felsefesinin öğretilerinden yola çıkılarak; Doğu ve Batı’nın tüm dinlerini ve kutsal inançlarını harmanlayıp, katı kural ve sınırları olmayan, daha evrensel ve kozmik, insana değer odaklı, daha ideal ve yeni küresel din anlayışı propagandasıyla Yeni Çağ Hareketi yani New Age hayatlara dokunmaya başladı.

New Age Öğretileri

Bu felsefede tanrıya değil, insana dayalı esasları vardır. Kutsal olan insandır. İnsan ve hatta bazı nesneler tanrının yeryüzündeki tezahürüdür. Bu yönüyle İslam'daki tasavvuf kültürüne benzer. Hatta bazı yönleri Mevlana'nın öğretileri ile birebir uyuşmaktadır. “Kendini sev”, “kendine teşekkür et”, “kendine iltifat et”, “kendini affet ve kendinle barış”, “sen özgür bir varlıksın, ruhunu özgür bırak” gibi telkinlerle, evrenin ve insanın varoluşsal kavramlarının arayışındaki boşluğu doldurmaya çalışır.

bazı otoritelerce, new age yaşam biçiminde, halk dilinde “olumlama” kavramı ile insanın kendi kendini sevmesi, insanın kendini bir nevi ilahlaştırmaya yöneltildiği düşünülür. new age yaşam felsefesinde spesifik olarak manifesto sayılabilecek temel esas veya kural ve kuramlar yoktur. çünkü yapısal olarak bir tarikat değildir. karma ve reankarnasyon inancı ise neredeyse felsefenin özüdür.

Yaşam Biçimi

Mevcut gerçekliğin ötesinde doğal bir dünya, doğal yaşam, doğal beslenme; evrendeki tüm canlılarla ve galaktik varlıklarla barış içinde yaşama; metafizik, yoga, meditasyon ve zihinsel gelişim teknoloji unsurlarıyla içsel ve bilinçsel gelişimle mükemmelliğe erişme, New Age yaşam biçiminin en temel ögeleridir. Öğretiler yoga ve meditasyon gibi birtakım ritüellerle vücut bulur.

Kendini ve hakikati arayan insan, içindeki boşlukları doldurmak için bu ritüellerle ruhsal arınma, şifalanma, spiritüel frekans boyutlarını (alfa, beta, gama gibi) atlama aşamalarından geçip en nihayetinde ruhsal aydınlanmaya varır. Bir nevi Nirvana’ya ulaşmak gibi… İnsanın, kendini orada bulacağına inanılır. Bunlar motivasyonu artıran çalışmalardır. Birçok insan hedeflerini gerçekleştirmek için bu yöntemleri deniyor ve içsel motivasyon sayesinde başarılı oluyor. Hedefleri gerçekleştirmenin yolu içsel motivasyondur, bu akım da insanlara bunu sağlıyor.

Günümüzde ve Ülke Sınırlarımızda New Age

Bazı otoriterlerce, New Age hareketinin yaygınlaşıp günümüze ulaşıncaya dek, ortaya çıkış nedeninden saparak, farklı amaçlara hizmet etmeye başladığı düşünülüyor. Elbette hiçbir şey doğduğu andaki gibi kalmıyor. Gelişen kapitalizmle birlikte, emperyalist güçler, New Age akımını da bir araç olarak kullanmak üzere yeniden programlayıp, paketleyip, halka arz etmiş görünüyor.

Geçmişten bugüne, günbegün gelişen ve modernleşen dünya ve artan nüfusla birlikte sorunlar, boşluklar ve arayışlar da tabii olarak büyüdü. Emperyalist güçlerin de, tüm dünyada hızla yaygınlaşmakta olan New Age akımını, “böl, parçala, yönet” mantığıyla sistematik olarak bir idealizme çevirdiği düşünülüyor. Batı’nın Büyük Ortadoğu Projesi'ni düşünecek olursak, bu düşünceler hiç de komplo teorisi gibi görünmüyor.

Kişisel Gelişim ve New Age

Yine kapitalizmin doğurduğu, sosyo-ekonomik ve psikolojik problemlerin hayatlar üzerinde oluk oluk açtığı boşluk sorunsallarında; bireyin kendi kendine çözümleyebilme potansiyeli ve sanatı oluşturmasına, kşisel gelişim deniyor. Hayatı en doyum verici haliyle yaşamak, herkesin hayal ettiği hayatı yaşamak, her işte başarıyı yakalamak, hayatı sürekli aynı tekrarda değil tüm çeşitliliğiyle deneyimlemek, yaşamlarının özgürce lideri olmak, sonsuz huzur ve mutluluk içinde, koşulsuz sevgi ve her şeye sevgi ve barışla bakmak insanoğlunun gelişimini tamamlıyor.

Bu sürece rehberlik ve hizmet edecek yüzlerce kitap, birçok akademik uzman, yüzlerce terapist, yaşam koçu bulunuyor.

Günümüzde bu alanda uzmanlaşan insanların sayısı oldukça artmıştır. YouTube, Twitter veya Instagram gibi sosyal medya mecraları üzerinden bu alanda yayınlar yapan birçok yayıncı bulunmaktadır. Çoğu insan bu yayınları izledikten sonra kendisi de kişisel gelişim eğitimleri alarak bir konuda uzmanlaşma yoluna gidip kendini geliştrmek istiyor. Bu açıdan bakıldığında insanların kendi kişisel gelişimlerine verdiği önemin artması aslında güzel bir gelişme. Her şeyin fazlası zararlı olduğu gibi bu akımda da kişiler kendini fazla kaptırmadan bu felsefenin faydalı yönlerini aldığında motivasyon anlamında mutlaka faydası olacaktır.

Yazar: Beyza Şahin