Estonca'da Eğitim: Okul Sözcükleri ve Cümleler
Günümüz dünyasında yabancı dil öğrenimi, her yaştan insan için giderek artan bir ilgi alanı haline geldi. Hemen her dilin kendine has güzellikleri, kültürel zenginlikleri ve birbirinden farklı ifade biçimleri bulunuyor. Bu yazımızda ise kuzeyin gizemli dillerinden biri olan Estonca üzerinde duracağız. Estonca öğrenmeye yeni başlayanlar veya bu dili öğrenmeyi düşünenler için okul sözcükleri ve ifadeleri üzerine pratik ve işinize yarayacak bilgiler sunacağız. Hem heyecan veren hem de bir o kadar pratik bu yolculukta, dil öğreniminin temel taşlarından olan kelime bilgisini zenginleştirmeyi hedefliyoruz.
Estonca öğrenme yolculuğuna çıkmak, ilk bakışta biraz gizemli ve heyecan verici gelebilir. Çünkü Estonca, kökeni itibarıyla Avrupa’nın çoğu dilinden farklı bir yapıya sahip olsa da kendine özgü sıcaklığı ve sempatik telaffuzuyla merak uyandırır. Özellikle okul yaşamıyla ilgili sözcük ve ifadeleri bilmek, yeni bir dili anlamlandırma yolunda atılacak ilk keyifli adımlardan biridir. Estonca’da “okul” sözcüğü, kool olarak karşımıza çıkar. Bu kelimeye ve benzeri temel kavramlara hâkim olmak, gündelik hayatta karşılaşabileceğiniz durumlara hazırlıklı olmanızı sağlayacaktır.
Aşağıdaki uzun anlatımda, sıfır bilgiye sahip biri olarak Estonca’da okul ve eğitimle (resmî eğitim sisteminden bahsetmiyoruz, sadece bilgi amaçlı) alakalı kelimeleri, pratik ifadeleri ve bazı telaffuz ipuçlarını adım adım öğreneceksiniz. Yazının amacı, kendinizi Estonca diline ısındırmak ve günlük yaşamda işinize yarayabilecek cümle kalıplarını edinmenize yardımcı olmaktır. Dilerseniz sözü fazla uzatmadan giriş yapalım.
GİRİŞ
Yeni bir dil öğrenmeye başlamak, çoğu zaman bilinmezliklerle dolu bir maceraya atılmak gibidir. Finno-Ugric dil ailesine mensup olan Estonca, farklı gramer kuralları, özel sesleri ve benzersiz kelimeleriyle ilk başta gözünüzü korkutabilir. Ne var ki, temel okul terimleriyle içli dışlı olmaya başlamak, size düzenli bir kelime dağarcığı kazandırmakla kalmaz; aynı zamanda Estonca’yı sevmenize de kapı aralar. Bu aşamada, aşağıda sunulan bool miktarda örneği dikkatlice inceleyerek, okumalar ve mini alıştırmalar yapabilirsiniz.
Estonca, kelimelerdeki vurgu ve uyum özelliklerine dikkat çekmesiyle tanınır. “Ä, Ö, Ü, Õ” gibi Türkçede tam karşılığı bulunmayan ama bizim için yine de aşina sayılabilecek sesler içerir. Şimdi gelin, okul temalı kelimeleri ve cümleleri adım adım keşfedelim.
Temel Okul Kelimeleri
Okul hayatının en tanıdık terimleriyle başlamak, Estonca’yı kavrama sürecini epey kolaylaştıracaktır. Aşağıda, mutlaka bilmek isteyeceğiniz ve günlük konuşmalarda sıkça karşınıza çıkabilecek bazı anahtar kelimeleri bulabilirsiniz. Parantez içinde, tahmini telaffuz ve basit açıklamalar yer alıyor:
1- kool (kuul gibi telaffuz edilir)
- Türkçe karşılığı: Okul
- Örnek kullanım: “Ma lähen kooli.” (Okula gidiyorum.)
2- õpilane (ıpila-ne; “ı” benzeri bir sesle)
- Türkçe karşılığı: Öğrenci
- Örnek kullanım: “Mina olen õpilane.” (Ben bir öğrenciyim.)
3- õpetaja (ıpeta-ya)
- Türkçe karşılığı: Öğretmen
- Örnek kullanım: “Õpetaja annab ülesande.” (Öğretmen ödev verir.)
4- tund (tun-d)
- Türkçe karşılığı: Ders (derste işlenen süre)
- Örnek kullanım: “Meil on täna neli tundi.” (Bugün dört dersimiz var.)
5- klass (kı-lass)
- Türkçe karşılığı: Sınıf
- Örnek kullanım: “Mu klass on teisel korrusel.” (Sınıfım ikinci katta.)
6- kodutöö (kodutöö; “öö” uzatmalı)
- Türkçe karşılığı: Ödev
- Örnek kullanım: “Teeme koos kodutööd.” (Ödevi birlikte yapalım.)
7- eksam (ek-sam)
- Türkçe karşılığı: Sınav
- Örnek kullanım: “Homme on minul eksam.” (Yarın sınavım var.)
8- raamat (raa-mat)
- Türkçe karşılığı: Kitap
- Örnek kullanım: “See raamat on väga huvitav.” (Bu kitap çok ilginç.)
9- vihik (vi-hik)
- Türkçe karşılığı: Defter
- Örnek kullanım: “Võtsin uue vihiku.” (Yeni bir defter aldım.)
10- pastakas (pas-ta-kas)
- Türkçe karşılığı: Tükenmez kalem
- Örnek kullanım: “Mul on sinine pastakas.” (Mavi bir tükenmez kalemim var.)
Bu temel sözcükler, okul içi sohbetlerde ve ders materyallerinde sık sık gişe yapar diyebiliriz. Aşağıdaki gibi kısa cümlelerle pratik yaparak kelimeleri kolayca pekiştirebilirsiniz:
"Mul on uus vihik" – Yeni bir defterim var.
"Õpetaja tuli klassi" – Öğretmen sınıfa girdi.
"Kas sul on pastakas?" – Kaleminiz var mı?
Ne kadar çok cümle kurmaya çalışırsanız, Estonca kelimeleri o kadar hızlı hafızanızda yer edecek. Ayrıca kelimelerin Estonca’daki telaffuz farklılıklarına dikkat etmek yararlı olur. Özellikle õ ve ö gibi harfler, alışma süreci gerektirebilir. Ama endişelenmeyin, yavaş yavaş kulak alışkanlığı kazanacaksınız.
GELİŞME
Şimdi biraz daha ilerleyerek, günlük hayatta sıklıkla karşılaşacağınız okul ortamına ilişkin ifadeleri ve kalıpları öğreneceğiz. Özellikle Estonca’da soru sormak, yönerge vermek veya arkadaşlarınızla dersler hakkında konuşmak istiyorsanız, bazı kalıplara hakim olmak işinizi çok kolaylaştırır.
Okul Eşyaları ve Sınıf Malzemeleri
Okulda en çok kullandığımız eşyalar nelerdir? Çanta, kalem, silgi, tahta gibi öğeler ilk akla gelenlerdir. İşte Estonca’daki bazı temel okul eşyaları:
koolikott (koo-li-kott) – Okul çantası
pliiats (pli-yats) – Kurşun kalem
kustukumm (kus-tu-kum) – Silgi
laua (lau-a) – Masa (tam ifade için genelde “laud” da denir)
tahvel (tah-vel) – Tahta
kriit (kriit) – Tebeşir
markeerija (mar-ke-ri-ya) – Fosforlu kalem
kaustik (kaus-tik) – Klasör
joonlaud (yoon-laud) – Cetvel
Bu kelimeleri gündelik durumda nasıl kullanabileceğinize bakalım:
"Kus mu koolikott on?" – Okul çantam nerede?
"Ma unustasin oma kustukummi koju" – Silgimi evde unuttum.
"Kas sul on pliiats kaasas?" – Yanında kurşun kalem var mı?
"Tahvli peal on uus joonis" – Tahtada yeni bir çizim var.
Bazı Faydalı İfadeler
Okulda arkadaşlarınızla veya öğretmenle konuşurken, aşağıdaki cümle kalıpları işe yarayabilir:
1- "Palun korda": Lütfen tekrar et.
2- "Kas sa saad aidata?": Yardım edebilir misin?
3- "Mul on küsimus": Bir sorum var.
4- "Võin ma laenata su pastakat?": Kalemini ödünç alabilir miyim?
5- "Kus on see klassiruum?": Bu sınıf nerede?
Bunlar, günlük iletişimi büyük ölçüde kolaylaştıracak pratik ifadelerdir. İlk başta telaffuzu yadırgıyor olabilirsiniz ama birkaç tekrar sonrası diliniz alışacak. Aynı zamanda Estonların konuşma hızına kulağınızı alıştırmak için kısa videolar ya da ses kayıtları dinlemeyi de deneyebilirsiniz (herhangi bir resmî kurs veya eğitimden bahsetmeden, sadece kulak dolgunluğu amaçlı).
Ders Programı ve Zaman Kavramı
Okul hayatında en sık duyulan şeylerden biri de ders programıdır. Tamamen bilgilendirme amacıyla tablo veya liste şeklinde görebilirsiniz. Aşağıda zaman, günler ve basit programa dair ifadeleri bulabilirsiniz:
esmaspäev (es-mas-päiv) – Pazartesi
teisipäev (tey-si-päiv) – Salı
kolmapäev (kol-ma-päiv) – Çarşamba
neljapäev (nel-ya-päiv) – Perşembe
reede (ree-de) – Cuma
laupäev (lau-päiv) – Cumartesi
pühapäev (pü-ha-päiv) – Pazar
hommik (hom-mik) – sabah
lõuna (löu-na) – öğle
õhtu (ığ-tu) – akşam
Örnek cümleler:
"Meil on esmaspäeval kaks tundi" – Pazartesi günü iki dersimiz var.
"Nelijapäeval on eksam" – Perşembe günü sınav var.
"Hommikul tõusen vara" – Sabah erken kalkarım.
"Õhtul teen kodutööd" – Akşam ödev yaparım.
Zaman ifadesini bilmek, hem günlük konuşmalarınızda hem de ders saatlerini öğrenirken çok işinize yarar. Arkadaşlarınızla yahut tanıdık dostlarla Estonca pratik yaparken, hangi günde hangi planınızın olduğunu söylemek için bu kelimelere ihtiyaç duyacaksınız.
Madde İşaretli Özet: Okul Deyince Aklımıza Gelenler
• kool (okul)
• õpilane (öğrenci)
• õpetaja (öğretmen)
• klass (sınıf)
• eksam (sınav)
• kodutöö (ödev)
• pastakas (tükenmez kalem)
• pliiats (kurşun kalem)
• tahvel (tahta)
• raamat (kitap)
Yukarıdaki liste, yeni başlayanlar için en kritik kavramları kapsar. Her bir kelimeyi birkaç defa sesli okumak, hafızanıza kazınmasını hızlandırır. Mümkün olduğunca çok tekrar yapmaya özen gösterin; tekrarla birleşen pratik, dil öğrenmenin anahtarıdır.
Daha Derine İnmek: Okul İçi Aktiviteler
Estonca’da okulda yapılan etkinliklerden de bahsedebiliriz. Bazı popüler faaliyetler ve bunlara dair ifadeler şöyle sıralanabilir:
1- Grup çalışması: "rühmatöö" (rü-hma-töö)
2- Sunum yapmak: "ettekanne tegema"
3- Proje hazırlamak: "projekti tegema"
4- Okul gezisi: "kooliekskursioon"
5- Teneffüs (ya da "vahetund"): "vahetund"
6- Öğle yemeği: "lõunasöök"
Örnek cümleler:
1- "Ma pean tegema rühmatöö": Grup çalışması yapmam gerekiyor.
2- "Meil on homme kooliekskursioon": Yarın okul gezimiz var.
3- "Vahetund on kümme minutit": Teneffüs on dakika sürüyor.
4- "Tahaksin lõunasööki süüa": Öğle yemeği yemek istiyorum.
Yukarıdaki aktiviteleri liste hâlinde görmek, okul yaşamına dair Estonca kelime dağarcığınızı genişletebilir.
Numaralı Liste: Örnek Günlük Diyalog
Aşağıda, iki arkadaş arasında geçebilecek basit bir okul konuşmasını numaralandırılmış biçimde bulacaksınız. Böylece Estonca'da soru sorma ve cevap verme pratiklerini de görebilirsiniz.
1- "Tere, kuidas sul läheb?"
- (Merhaba, nasılsın?)
2. "Mul läheb hästi, aitäh. Aga sul?"
- (İyiyim, teşekkürler. Ya sen?)
3. "Minul ka hästi. Mis tund meil praegu on?"
- (Ben de iyiyim. Şimdi hangi dersimiz var?)
4. "Praegu on matemaatika tund"
- (Şu an matematik dersimiz var.)
5. "Kas sul on kodutöö tehtud?"
- (Ödevin hazır mı?)
6. "Jah, tegin eile õhtul valmis"
- (Evet, dün akşam tamamladım.)
7. "Ma ei jõudnud teha, kas sa saad mind aidata?"
- (Yapmaya yetişemedim, bana yardım edebilir misin?)
8. "Muidugi. Teeme vahetunnis koos"
- (Tabii ki. Teneffüste birlikte yapalım.)
Bu kısa konuşma, Estonca’daki en temel selamlaşma ve okul konulu ifadeler için iyi bir örnek teşkil eder. Diyalog içinde gördüğünüz gibi, "Mis tund meil praegu on?" cümlesi “Şu an hangi dersimiz var?” şeklinde bir sorgu sunar. Böyle çeşitli diyalog kalıplarını inceleyip uygulamak, gündelik konuşmaya hızlıca adapte olmanıza yardımcı olacaktır.
OKUL ORTAMINDA GEÇEBİLECEK DİĞER SÖZCÜKLER
Zaman zaman detaylı sorgulamalar veya arkadaşlarınıza yönelteceğiniz spesifik sorularla da karşılaşabilirsiniz. Aşağıda, konuyu biraz daha genişletip farklı kavramlar ve onların Estonca karşılıklarını vereceğiz:
raamatukogu (raa-ma-tu-ko-gu) – Kütüphane
- "Ma lähen raamatukokku" (Kütüphaneye gidiyorum)
- lugemisnurk (lu-ge-mis-nurk) – Okuma köşesi
- "Lugemisnurgas on vaikne" (Okuma köşesi sessiz)
- arvutiklass (ar-vu-ti-klass) – Bilgisayar laboratuvarı
- "Täna on meil arvutiklassis tund" (Bugün bilgisayar laboratuvarında dersimiz var)
- garderoob (gar-de-ro-ob) – Soyunma odası / vestiyer
- "Ma panen oma jope garderoobi" (Montumu vestiyere koyuyorum)
- direktori kabinett (di-rek-to-ri ka-bi-nett) – Müdür odası
- "Direktori kabinet on kolmandal korrusel" (Müdür odası üçüncü katta)
Okul binalarının farklı yerlerini tanımlarken bu kelimeleri kullanmayı öğrenmek, oryantasyonunuzu kolaylaştıracağı gibi kendinizi Estonca ifade etmede daha özgüvenli hissetmenizi sağlar.
KÜTÜPHANE KULLANIMI VE OKUMA ALIŞKANLIKLARI
Daha önce de kısmen değindiğimiz kütüphane (raamatukogu), okul temasının vazgeçilmez parçalarından biridir. Özellikle araştırma yapmak, kitap ödünç almak ve sessiz bir ortamda çalışmak için idealdir. Estonca’da kütüphanede ihtiyaç duyacağınız bazı ifadeler şunlardır:
"Ma soovin seda raamatut laenutada" – Bu kitabı ödünç almak istiyorum.
"Millal ma pean selle tagastama?" – Ne zaman geri iade etmeliyim?
"Kas te saaksite mind aidata kataloogi kasutamisel?" – Kataloğu kullanmamda bana yardımcı olabilir misiniz?
"Mul on vaja e-lugerit kasutada" – E-kitap okuyucuyu kullanmam gerekiyor.
Kütüphaneye dair birkaç ipucu:
Organizasyona dikkat edin: Genellikle Estonya’daki kütüphanelerde, kitaplar yazar soyadına veya konu başlıklarına göre yerleştirilir.
Sessizlik kuralına riayet: Çoğu kütüphanede, sessiz olmak özel vurgu gerektiren bir konudur.
Öğrenme fırsatları: Raamatukogu aynı zamanda farklı etkinliklerin yapıldığı, bazen yazar söyleşilerinin gerçekleştirildiği toplumsal bir mekândır.
SONUÇ
Bu noktaya dek, Estonca’da okul ve temel eğitimle ilgili birçok kavram, sözcük ve cümle kalıbını beraberce inceledik. Artık sıfır bilgiye sahip biri olarak bile okul çantasından silgiye, öğretmenle diyalog kurmaktan teneffüste arkadaşlarla sohbet etmeye kadar pek çok alanda Estonca’da kendinizi ifade edebilecek düzeyde bir temel çerçeveye sahipsiniz.
Elbette dil öğrenme süreci, sadece kelime ezberlemekten ibaret değil. Pratik, seslere aşinalık kazanmak, kültürel bazı ifade biçimlerini tanımak ve fırsat buldukça konuşma denemeleri yapmak öğrenmeyi ilerletir. Bu yüzden, öğrendiklerinizi harekete geçireceğiniz ortamlar yaratmak oldukça önemli. Okulda yeni bir dil öğreniyor gibi düşünün: Sınıf arkadaşlarınızla (tıpkı diyalog örneğimizdeki gibi) ufak denemeler yaparak adımları cesaretle atın. Hatta mümkünse, kısa notlar alıp tekrar edeceğiniz mini “kelime listelerinden” faydalanın.
Estonca, özellikle de okul çerçevesinde baktığımızda, eğlenceli ve pratik yönleriyle dikkat çeker. Sınav (“eksam”) kelimesinin gerilim yaratması, ödev (“kodutöö”) telaşının Türkçedeki ödev kelimesinin oluşturduğu hissi andırması gibi küçük ama tatlı benzerlikler yakalayacaksınız. Ayrıca “klassi” (sınıf) ve “õpetaja” (öğretmen) gibi kelimelerle kısa sürede günlük dildeki temel cümleleri kurmak size alışma sürecinde büyük bir motivasyon sağlayabilir.
Hiç duraksamadan denemeye, pratik cümleler kurmaya ve kelimeleri tekrar etmeye devam edin. Kendinizi bazen yanlış söylerken bulsanız bile bu, öğrenme sürecinin en doğal parçasıdır. Ufak hatalar oldukça normaldir. Zamanla kulak dolgunluğunuz artacak, aksanınız gelişecek ve Estonca’da kullanılan ritmi benimsediğinizi göreceksiniz.
Madde İşaretleriyle Özet Tavsiyeler
• Tekrar: Kelime ve cümle tekrarlarını ihmal etmeyin.
• Telaffuz: Özellikle “õ” ve “ö” seslerini sık sık pratik edin.
• Dinleme: Basit videolar veya ses kayıtları dinleyerek duyarak öğrenmeyi artırın.
• Konuşma: Okul araç gereçlerini yüksek sesle adlandırmak veya arkadaşlarınızla diyaloğa girmek, öğrenmenin en etkili yoludur.
• Motivasyon: Öğrendiklerinizi günlük yaşamda küçük örneklerle kullanmaya çalışın; bir kelime bile olsa dile getirmeniz çok şey katar.
Bir dilin okul boyutunu öğrenmek, o dilin kültürüne de ufak bir pencereden bakma fırsatı sunar. Estonya’nın modern ve geleneksel dokusunun harmanlandığı eğitim anlayışını yansıtmasa da en azından okulun gündelik kelimeleriyle, siz de Estonca dünyasına ilk adımdan merhaba diyebilirsiniz. Umarım bu rehber niteliğindeki uzun yazı, size Estonca okul terminolojisi bakımından zengin bir kaynak oluşturur. Artık raamat, kool, õpetaja, õpilane, tund gibi kavramlar kulağınıza daha tanıdık gelecektir.
Zamanla, kelime dağarcığınızı artırırken, Estonca’nın ilginç dil yapısını da daha net görmeye başlayacaksınız. Okulda geçen anılarınızı bir gün Estonca anlatabilecek kıvama da gelebilirsiniz. Yeter ki kendinize inanın ve öğrenmekten keyif alın!
Estonca serüveninizde bol şans diler, şu ana kadar öğrenmiş olduğunuz tüm kelime ve ifadeleri daima pratikte kullanmanızı öneririm. Unutmayın, her yeni pratik sizi bir adım ileriye taşır. Sınav zamanı geldiğinde “eksam” sözcüğü artık bir kabus gibi gözükeceğine, oldukça tanıdık bir dost gibi hissedilebilir. Yeni başlayanlar için okul sözcükleriyle yola koyulmak gayet doğru bir seçim. Bu sayede dilin hem resmî çerçevesine hem de günlük kullanımına yönelik sağlam bir temel atacaksınız.
Keyifli öğrenmeler diliyorum; Estonca’nın renkli dil dünyası, her yeni kelimeyle birlikte biraz daha şekillenecek ve sizi sıra dışı bir kültürle buluşturacaktır. Hadi, son bir kez karşımızdaki eşyaları Estonca adlandıralım: "See on raamat, see on vihik, see on pastakas" ve en önemlisi, "See on kool" – Burası okul! Artık bu cümleleri daha iyi anlıyor ve telaffuz edebiliyorsanız, ilk büyük adımı çoktan attınız demektir.
Numaralı Listeyle Kısa Dil Gelişim Planı
1- Günlük Kelime Tekrarı: Her gün en az beş (5) yeni kelimeye bakın. Örneğin, "raamat, kool, kodutöö, õpilane, õpetaja".
2- Dinleme Alıştırmaları: İnternetteki kısa Estonca diyaloglar veya okuma metinlerini dinleyin, kulağınızı Estonca’nın ritmine alıştırın.
3- Konuşma Denemeleri: Ayna karşısında veya anlaşıyor olabileceğiniz bir arkadaşla küçük diyaloglar kurun. Soru-cevap pratikleri yapın.
4- Okuma Pratiği: Basit bir Estonca metin veya hikâye kitabı bulabilirseniz, günde birkaç paragraf okumayı deneyin. Bilmediğiniz kelimeleri not alın.
5- Yazılı Alıştırmalar: Örneğin, bir sınıfın krokisini çizin ve Estonca tüm eşyaları etiketleyin. Masa, tahta, pencere gibi detayları yazın.
Bu planı sistematik şekilde kullanırsanız, okul kelimeleri ve ifadelerini içselleştirmek çok daha kolay hale gelecektir. İlk başta kısa cümleler kurun, zamanla daha uzun ifadelere doğru genişleyin.
Son söz olarak, Estonca’nın okul dünyasına ufak bir göz attıktan sonra, artık “Ben bu dili asla öğrenemem” gibi sitemlerde bulunmak yerine “Nereden devam etmeliyim?” diye kendinize sormanız muhtemel. Eğer gerçekten bu dilde ilerlemeyi hedefliyorsanız, pratik odaklı bu temeli atmak harika bir başlangıç olacak. Kulak aşinalığını kazanıp harfleri doğru telaffuz etmeye odaklanın, sık sık tekrar yapın ve küçük hatalardan korkmayın. Zaman içinde, sınıfta geçirilen anları veya kütüphanede geçirilen vakitleri Estonca anlatacak seviyeye geleceğinize emin olabilirsiniz.
Estonca’da üslenilen her yeni kelime, kendinizi ifade etmeniz için yeni bir fırsat demektir. Õpilane, õpetaja, klass gibi sözcükler size belki şu an yabancı bir ses dizgesi gibi geliyor olabilir, ancak sizin çabanız ve devamlılığınız bu uzaklığı hızla yakınlığa dönüştürecektir. Her kelime, Estonca’nın özgün fonetiğini ve kültürel izlerini içinde barındırır. Tıpkı bir kodutöö (ödev) yapar gibi, azimle pratiklere devam edin. Günün sonunda kendi başarı hikâyenizi yazıyor olacaksınız.
Bu yazı sayesinde okul sözcükleri ve cümle kalıpları bakımından kapsamlı bir rehber elde etmiş oldunuz. Umarım Estonca öğrenme maceranız bol keyifli geçer. Harflerin ahengine, özellikle õ gibi seslerin tınısına ısındıkça, kelimeler de anlamlı bir melodi hâline gelecek. Şimdiye dek okuduğunuz tüm bilgilere sıklıkla geri dönüp tekrar yapmayı unutmayın. Evinizin bir köşesini küçük bir “Estonca” dünyası hâline getirip minik notlar asmak bile siz fark etmeden çok yardımcı olabilir. Özellikle kelimeleri renkli kâğıtlara yazıp masanıza, defterinize, hatta belki dolabınıza asabilirsiniz.
Başarılar dilerim ve dilerim ki bu satırlar, Estonca’nın kapısını aralamada size gerçekten fayda sağlamıştır. Tere tulemast (hoş geldiniz) diyecek bir Estonca çalışma rutininin ilk aşamasını geride bıraktınız. Kelimeleri tanıdınız, okul hayatına dair minik ipuçları öğrendiniz, hatta ufak diyaloglar kurdunuz. Bundan sonrası, adım adım inşa edeceğiniz keyifli bir dil yolculuğu olarak önünüzde uzanıyor. Şimdi sıra, bunları gerçek hayatta kullanmaya ve pratikle pekiştirmeye geldi. Rohkem julgust! (Daha fazla cesaret!)
Estonca ve Letonca Eğitmeni Annika Pärn, dillerin inceliklerini ve kültürel zenginliklerini aktaran bir blog yazarıdır. Etkili öğretim metodlarıyla öğrencilerine ve okurlarına ilham verir ve dil öğrenmeyi kolaylaştıran bilgiler paylaşır. Annika, her iki Baltık dilinin öğrenimi konusunda değerli bilgiler ve pratik ipuçları sunar.