Duygusal Dayanıklılık Nedir?
Duygusal Dayanıklılığın Özellikleri | Açıklama | Örnekler / Uygulamalar |
---|---|---|
Gerçeği Olduğu Gibi Kabul Etmek | Kişinin durumu olduğu gibi görmesi ve gerçekleri kabullenmesi | Bir salgın döneminde gerçeği kabullenip, iyimser olmanın ötesinde önlem almak |
Anlam Aramak | Zorlu durumlardan anlam çıkarılması ve deneyimlerle hayatı anlamlı kılma | Zor bir durum karşısında 'Neden ben?' yerine 'Bu durumdan ne öğrenebilirim?' sorusunu sormak |
Doğaçlama Davranmak | Elihazırdaki malzemelerle yeni çözümler üretebilme | Eksik malzemelerle bir şey üretebilme, bir sorunu çözebilme yeteneği |
Hayata Dört Elle Sarılmak | Zorluklara rağmen hayatı sevmek ve yaşamaktan zevk almak | Zor bir dönemde bile hayata olan sevgiyi ve yaşama sevincini kaybetmemek |
Değerleri Desteklemek | Birtakım değerlere bağlılık ve bu değerlerin güçlü bir inanç beslemesi | Değerlere dayalı bir yaşam sürdürme ve bu değerlere sadakat |
Duygusal Dayanıklılık Eğitimleri | Duygusal dayanıklılık eğitimi alarak bu yeteneği öğrenme | Kişinin yaşam becerileri kazandırmak ve anlamlı bir yaşamı benimsemek için duygusal dayanıklılık eğitimine katılması |
Doyuruculuğu ve İçeriği Kabul Etmek | Yaşanan durumun doyuruculuğunu ve gerçekçiliğini kabul etmek | Kişinin yaşadığı zorluğu kabullenmesi ve bu zorluğun gerçek olduğunu kabul etmesi |
Stress Anında Toparlanma | Stresli ve zor zamanlarda bile kendini hızla toparlama becerisi | Kişinin başına beklenmedik bir olay geldiğinde hızla toparlanıp durumu yönetmesi |
Yaşamsal Tehditler Karşısında Dayanıklılık | Hayati tehditler karşısında dahi gerçeği kabullenme ve güçlü kalabilme kabiliyeti | Bir salgın veya doğal afet gibi hayati tehditler karşısında bile kayıtsız kalmamak |
Psikolojik Rahatsızlık Yaşamama | Zorlu ortam ve koşullara rağmen psikolojik rahatsızlık yaşamama yeteneği | Bir kişinin sorunlu bir aile ortamında büyümüş olmasına rağmen psikolojik rahatsızlık yaşamaması |
Duygusal dayanıklılık, kişinin değişim karşında gösterdiği uyum kapasitesini ifade eder. Duygusal dayanıklılığı yüksek olanlar stres anında kendini daha kolay toparlayabilir. Bu durum kişinin doğuştan gelen bir özelliği veya yetiştirilme şekli ile de ilgili olabilir. Son dönemde yaşanan salgın, küresel felaketler ve ekonomik kriz sebebiyle duygusal dayanıklılığın ne ifade ettiğini anlamak önemli bir hal aldı.
Duygusal dayanıklılığı tam olarak anlamak ancak ağır bir olay yaşandıktan sonra oluyor. Duygusal dayanıklılık ile ilgili pek çok akademik çalışma var. Bunlardan bir tanesi Minnesota Üniversitesi’nin fahri hocalarından biri olan Prof. Norman Garmezy tarafından yapılmış.
Profesör, şizofren bir anne ve baba ile büyüyen bir çocuğun bulunduğu ortama rağmen psikolojik bir rahatsızlık yaşamamasının en büyük sebebi olarak duygusal dayanıklılığı gösterir. Yapılan araştırmalar duygusal dayanıklılığın öğrenilebilir bir yetenek olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ancak bu yeteneğin kazanılması için yaşamın bir parçası haline getirmenin çabalanması gerekiyor.
Duygusal Dayanıklılık Nelere Bağlıdır?
Duygusal dayanıklılığı yüksek kişilerin üç ortak özelliği bulunuyor. Bunlar; gerçeği olduğu gibi kabul etmek, yaşamın anlamlı olduğunu düşünmek ve hayata dört elle sarılmak. Birtakım değerlerin desteklediği güçlü bir inanç beslemek. Son olarak ta doğaçlama hareket etmek konusunda gizli bir beceri sahibi olmak. Yaşam boyunca karşınıza zorluklar çıktığında bu özelliklerin sadece bir ya da ikisine sahip olmakla bile zorlukları kolayca aşabilirsiniz. Ancak gerçek bir duygusal dayanıklılıktan bahsetmek için üçüne birden sahip olmak şarttır. Hepsinin bir arada olması kişinin duygusal olarak dayanıklı olmasını ifade ediyor. Her birini ayrı ayrı inceleyelim.
Gerçeği Olduğu Gibi Kabul Etmek
Duygusal dayanıklılığa dair en yaygın görüş, iyimserlik olduğunu söylemektedir. Ancak duygusal dayanıklılık düşünüldüğü gibi iyimserlikle alakalı değildir. Son dönem küresel olarak yaşanan salgın gibi uç örneklerde fazla iyimser düşünmek sizi kötü bir sonuca doğru bile götürebilir. Hayatta kalmak iyimser olmakla değil gerçeği kabullenmekle başlıyor. İyimserlik kötü bir şey değil ama asıl olan umut duygusunu kaybetmemektir.
Yaşamsal bir tehdit ile karşı karşıya olduğunuzda sizi güçlü ve dayanıklı kılan şey gerçeği kabul etmek ve buna uygun tedbirler almaktır. Gerçeği kabul etmek öyle görüldüğü kadar kolay değildir. Yapılan araştırmalar inkar savunma mekanizmasının problemlerle başa çıkmada sıklıkla başvurulan bir yol olduğunu gösteriyor. Gerçeği kabullenmek bazı zamanlarda son derece keyifsiz ve duygusal anlamda zor olabiliyor.
Gerçeklerle korkmadan karşı karşıya kalmayı seçtiğinizde olağanüstü zorluklar karşısında dayanma gücü ve bu zorluklardan sağ salim çıkmak üzere hazırlıklı olursunuz. Zorluklar başınıza gelmeden önce kendinizi koruma yollarını hazırlamış olursunuz. Bu özellik sayesinde gelecek zararları daha az hasarla ya da zarar almadan atlatma şansı elde edebilirsiniz.
Anlam Aramak
Gerçekleri görme becerisi aslında duygusal dayanıklılığın ikinci temel unsuru olan “zor zamanlardan anlam çıkarma” ile yakından ilişkilidir. Zor bir durumla karşı karşıya kaldığında ellerini açıp “Bu neden benim başıma geliyor?” diye yakınan kişilerle karşılaşırsınız. Belki de o kişi siz olabilirsiniz. Newport Beach’te yer alan Dayanıklılık Enstitüsü Müdürü Salvatore R. Maddi, “Duygusal dayanıklılık, insanların günlük hayata anlam katmasını sağlamanın bir yoludur” diyor ve şu şekilde devam ediyor “Duygusal dayanıklılık eğitiminin önemini anlayanlar, bunun psikoterapi olup olmadığını merak ediyor. Psikoterapi, hayatı dağılmış kişiler içindir. Psikoterapiyle o kişilerin hayatını tekrar rayına sokmaya çalışırız. Bizim işimizse insanlara hayat becerileri kazandırmak, nasıl bir tavır ve tutum takınmaları gerektiğini öğretmektir. Bunları aslında evde ya da okulda öğretmek daha uygundur ama yapılamıyor.”
Her yaşananı anlamaya çalışmak kolay bir şey değil. Bu o anda yapılıyor olsa bile bu anlamı koruyabilmek yaşanacak bir başka durum için garanti değildir. İnsanın yaşamına anlam vermesi, duygusal dayanıklılığın çok önemli unsurlarındandır. Zihinsel olarak güçlü olan kişiler çok yüksek değerler sistemine sahiptir. Bu yüksek değerler, olayları yorumlamak için çeşitli yöntemler sunar. Böylece hayatınıza anlam katmanın yollarını bulmuş olursunuz. Varlığınızı sürdürebilmek değerlerine ne kadar uygun yaşadığınızla ilişkilidir. Zor dönemlerde sahip olduğunuz değerler ayakta kalmanızı sağlar.
Doğaçlama Davranmak
Duygusal dayanıklılığın bağlı olduğu üçüncü temel unsur, elde olanlarla yeni şeyler üretme becerisidir. Psikoloji bu konuda Fransız antropolog Claude Levi-Strauss’u örnek alıyor ve bu beceriye “brikolaj” adını veriyor. Bu sözcüğün İngilizce anlamı “bouncing back” yani “iyileşmek, toparlanmak” anlamını ifade ediyor.
Brikolaj; elinizde doğru bir araç ve yeterli malzeme olmadan da bir sorunun çözümlemeyi ifade ediyor. Bir brikolajcı her daim meşguldür. Sürekli kendine bir meşguliyet bulur. Ya elindekileri tamir eder, yeniler. Ya da elinde olan araç ve malzemeleri normal kullanım amaçlarının dışında kullanmayı deneyerek yeni bir şeyler ortaya çıkarır. Michigan Üniversitesi hocalarından Prof. Karl E. Weick “İnsanların stres altındayken en alışık oldukları tepkiyi vermeye yöneldiklerini gösteren birçok kanıt var” diyerek, hayatınızı tehlikeye atacak bir stres ile karşılaştığınızda en beklenmedik şey, yaratıcı olmaktır diyor.
Bu şu demek oluyor; zor zamanlarda yaratıcı bir tepki veremiyorsunuz, her zaman verdiğiniz tepkileri verirsiniz. Hayatınızı disiplin altına almanızı sağlayan bazı kural, alışkanlık ve ritüellerinizin olması zor dönemlerle karşılaştığınızda, hazırlıklı olmanızı ve duygusal dayanıklılık yaşamanızı sağlıyor.
Dayanıklılık Nedir?
Psikolojide “dayanıklılık” olarak açıklanan “resilience” kavramı günümüzde oldukça yaygınlaştı. Türkçe karşılığı tam olarak bulunamayan “resilience” kelimesini psikolog daha çok kullanıyor. Aynı zamanda “psikolojik dayanıklılık” terimini kullananlara da rastlayabilirsiniz.
Resilience yani dayanıklılık; zihinsel, bedensel ve ruhsal olarak güçlü olmayı ifade ediyor. Resilience “kriz zamanlarında toplumsal ve kişisel kaynakları kullanarak yönetmek ve bu durumu kişisel gelişim için bir fırsat olarak değerlendirmek” anlamında kullanılmaya devam ediyor. Öğrenilebilir ve öğretilebilir olduğu kabul ediliyor. Bazı kişiler doğuştan taşıdıkları özellikleriyle veya yetiştiriliş tarzları sebebi ile zorluklara karşı daha dayanıklı olabiliyorlar. Ancak resilience özelliği gösteren kişilerin davranışlarını gözlemleyerek ne yapılması gerektiğine de karar vermek gerekir.
İşletme Eğitimimi tamamladıktan sonra uzun yıllar eğitim sektöründe hizmet verdim. Eğitim alanında çalışmalara devam ederek, her alanda içerik üreterek, kendimi geliştirmeye devam ediyorum.