Biyologların Bilmesi Gereken İngilizce Terimler
İngilizce Terim | Tanım | Örnek |
---|---|---|
Gene | Bir canlının kalıtsal kodlarının küçük bir parçasıdır. | Göz rengi geni, göz renginin nasıl belirleneceğini belirler. |
Chromosome | Özellikleri belirleyen genlerin taşındığı organel birimdir. | Bir insanda 23 çift kromozom bulunur. |
Protein | Canlılarda hücrelerin işlevini yerine getirmek ve onların kalıtımlarını korumak için gerekli olan yapı taşlarıdır. | Proteinler, hücrelerin düzenlenmesi, çoğalması ve büyümesi için gereklidir. |
Carcinogen | Kansere neden olan ve hücreleri artışa veya değişimlerine neden olan maddelerdir. | Tütün, asbest ve radyasyon, kanserojen örnekleridir. |
Mutation | Genlerin yapısının veya içeriğinin değişimine neden olan değişikliktir. | Mutasyonlar, genetik kodun doğal olarak kopyalanması sırasında veya birçok zararlı etken tarafından neden olunabilir. |
DNA | Canlıların genetik bilgisini taşıyan moleküler bir yapıdır. | DNA, genlerin ve kromozomların oluşumunda temel rol oynar. |
Cell | Biyolojik organizmaların temel yapı ve işlev birimleridir. | Hücreler, canlıların hayatta kalmasında ve büyümesinde kilit rol oynar. |
Metabolism | Canlıların yaşamsal işlevlerini sürdürmek için kimyasal reaksiyonlarının tümüdür. | Metabolizma, besinlerin enerjiye dönüştürülmesini ve hücrelerin büyümesini ve onarılmasını sağlar. |
Ecosystem | Belli bir coğrafi alanda birarada yaşayan ve birbirleriyle etkileşimde bulunan canlı organizmalar ve cansız çevrelerin oluşturduğu bütün. | Orman ekosistemi, ormanda yaşayan canlılar ve onların çevresi arasındaki etkileşimleri içerir. |
Biodiversity | Bir ekosistem, habitat veya tür içindeki genetik, tür ve ekosistem çeşitliliği. | Amazon yağmur ormanları dünya üzerindeki en büyük biyoçeşitlilik alanlarından biridir. |
Biyoloji, özellikle akademik çevrelerde sıkça kullanılan bir dildir ve bilim insanları arasında oldukça popülerdir. Biyolojik temel kavramları öğrenmek için, özellikle İngilizce terimleri öğrenmek büyük önem taşır. Aşağıdaki listede, biyologların mutlaka bilmesi gereken bazı İngilizce terimlerin tanımlarını ve örneklerini bulabilirsiniz.
Biyologların Bilmesi Gereken İngilizce Terimler
Gen
Gen (Gene), bir canlının kalıtsal kodlarının küçük bir parçasıdır ve bu kod, canlının karakteristiklerinin nasıl belirleneceğini ve üreyeceğini belirler. Genler, kromozomların içinde bulunan DNA'dan oluşur. Örneğin, bir insanda göz rengi geni, göz renginin nasıl belirleneceğini belirleyen bilgileri içerir.
Kromozom
Kromozom (Chromosome) özellikleri belirleyen genlerin taşındığı organel birimidir. Kromozomlar, içinde DNA ve protein bulunan küçük çubuklar halinde bulunur. Bir insanda örneğin 23 çift kromozom vardır ve her kromozom çiftinde aynı genler bulunur.
Protein
Protein (Protein), canlılarda hücrelerin işlevini yerine getirmek ve onların kalıtımlarını korumak için gerekli olan yapı taşlarıdır. Proteinler, amino asitlerin bir araya gelmesiyle oluşur ve hücrelerin düzenlenmesi, çoğalması ve büyümesi için gereklidir.
Kanserojen
Kanserojen (Carcinogen), kansere neden olan ve hücreleri artışa veya değişimlerine neden olan maddelerdir. Bunlar, insanlarının, hayvanların ve bitkilerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları veya çalıştıkları ortamların doğal veya sentetik olabilecek birçok maddeden oluşur. Kimyasal olarak oluşturulmuş olan kanserojenler, tütün, asbest ve radyasyon gibi doğal olanlardan da oluşabilir.
Mutasyon
Mutasyon (Mutation), genlerin yapısının veya içeriğinin değişimine neden olan değişikliktir. Mutasyonlar, genetik kodun doğal olarak kopyalanması sırasında veya birçok zararlı etken tarafından neden olunabilir. Mutasyonlar, nükleotidlerin diziliminde veya DNA molekülündeki birçok değişikliklerle ortaya çıkabilir.
Bu, biyologların bilmesi gereken bazı temel İngilizce terimlerden sadece birkaçıdır. Bu terimler, biyolojik temelleri anlamak için çok önemlidir ve biyologların akademik veya profesyonel yaşamları boyunca çok kullanacakları terimlerden sadece birkaçıdır.
Anatomi
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you been studying the anatomy of animals in school lately?
Amara: Yeah, I have! I'm really enjoying learning about the different organs and systems and how they all work together.
Annika: Sounds fascinating! I'm sure you're finding out some really interesting information about the anatomy of different species.
Amara: Absolutely! I'm learning so much more than I ever could have imagined. It's amazing what the body can do.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, son zamanlarda okulda hayvanların anatomisini mi çalışıyorsun?
Amara: Evet, öyle! Farklı organları ve sistemleri ve bunların birlikte nasıl çalıştığını öğrenmekten gerçekten keyif alıyorum.
Annika: Kulağa büyüleyici geliyor! Eminim farklı türlerin anatomisi hakkında gerçekten ilginç bilgiler ediniyorsunuzdur.
Amara: Kesinlikle! Hayal edebileceğimden çok daha fazlasını öğreniyorum. Vücudun yapabildikleri inanılmaz.
Omurgalılar
Örnek Paragraf:
Annika: Have you ever heard of Vertebrates?
Amara: Yeah, I've heard of them. They're animals with a backbone, right?
Annika: That's right. Vertebrates are animals that have a backbone and a skeletal system.
Amara: Wow, that's pretty cool. I didn't know that!
Türkçe:
Annika: Omurgalıları hiç duydun mu?
Amara: Evet, duymuştum. Omurgası olan hayvanlar, değil mi?
Annika: Doğru. Omurgalılar, omurgası ve iskelet sistemi olan hayvanlardır.
Amara: Vay canına, bu çok havalı. Ben bunu bilmiyordum!
Parazitoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you know parasitology is the study of parasites?
Amara: Wow, that's fascinating! What kinds of things do they study?
Annika: Well, parasitologists investigate the lifecycle, transmission, and effects of parasites on their hosts, as well as their evolutionary history.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, parazitolojinin parazitler üzerine bir çalışma olduğunu biliyor muydun?
Amara: Vay canına, bu büyüleyici! Ne tür şeyler üzerinde çalışıyorlar?
Annika: Parazitologlar parazitlerin yaşam döngüsünü, bulaşmasını, konakçıları üzerindeki etkilerini ve evrimsel geçmişlerini araştırırlar.
Fotosentez
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, do you remember what photosynthesis is?
Amara: Of course! Photosynthesis is the process by which plants convert light energy from the sun into chemical energy, which is then used to produce food.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, fotosentezin ne olduğunu hatırlıyor musun?
Amara: Tabii ki hatırlıyorum! Fotosentez, bitkilerin güneşten gelen ışık enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürdüğü ve daha sonra gıda üretmek için kullandığı bir süreçtir.
Türler
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you know that there are over 8.7 million species of organisms on Earth?
Amara: Wow, that's amazing! What kind of species are we talking about here?
Annika: Everything from plants and animals to fungi and microorganisms. It's quite incredible how many different species exist in our world.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, Dünya üzerinde 8,7 milyondan fazla organizma türü olduğunu biliyor muydun?
Vay canına, bu inanılmaz! Burada ne tür bir türden bahsediyoruz?
Annika: Bitki ve hayvanlardan mantar ve mikroorganizmalara kadar her şey. Dünyamızda bu kadar çok farklı türün var olması oldukça inanılmaz.
İmmünoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you heard of the field of Immunology?
Amara: No, what is it?
Annika: Immunology is the branch of medicine that deals with the body's immune system. It focuses on how the body defends itself from diseases and infections.
Amara: Wow, that sounds really interesting! How do you study Immunology?
Annika: You can study Immunology through many different disciplines such as biochemistry, microbiology, and pathology. You can also learn through clinical practice and research.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, İmmünoloji alanını duydun mu?
Amara: Hayır, nedir o?
Annika: İmmünoloji, vücudun bağışıklık sistemi ile ilgilenen tıp dalıdır. Vücudun kendini hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı nasıl savunduğuna odaklanır.
Amara: Vay canına, kulağa gerçekten ilginç geliyor! İmmünoloji nasıl çalışılır?
Annika: İmmünolojiyi biyokimya, mikrobiyoloji ve patoloji gibi birçok farklı disiplinden öğrenebilirsiniz. Ayrıca klinik uygulama ve araştırma yoluyla da öğrenebilirsiniz.
Genetik
Örnek Paragraf:
Annika: Have you ever taken a class in Genetics?
Amara: Yeah, I did last semester. It was a lot of fun.
Annika: Really? What did you learn?
Amara: A lot! We covered everything from DNA replication to Mendelian genetics. It was really interesting.
Türkçe:
Annika: Hiç Genetik dersi aldın mı?
Amara: Evet, geçen dönem aldım. Çok eğlenceliydi.
Annika: Gerçekten mi? Ne öğrendin?
Amara: Çok şey! DNA replikasyonundan Mendel genetiğine kadar her şeyi ele aldık. Gerçekten çok ilginçti.
Fizyoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Hey, Amara, I heard you got an A in your physiology class! Congratulations!
Amara: Thanks, Annika! I worked really hard, especially in the labs. They were so much fun and I learned a lot.
Annika: That's so great! I'm sure your hard work and dedication paid off. Physiology is such an interesting subject, isn't it?
Amara: Definitely! I'm really glad I took the class. It was challenging, but very rewarding in the end.
Türkçe:
Annika: Hey, Amara, fizyoloji dersinden A aldığını duydum! Tebrik ederim!
Amara: Teşekkürler, Annika! Özellikle laboratuvarlarda gerçekten çok çalıştım. Çok eğlenceliydi ve çok şey öğrendim.
Annika: Bu harika! Eminim sıkı çalışmanız ve özveriniz karşılığını vermiştir. Fizyoloji çok ilginç bir konu, değil mi?
Amara: Kesinlikle! Dersi aldığım için gerçekten çok mutluyum. Zorlayıcıydı ama sonunda çok ödüllendiriciydi.
Biyoteknoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard about biotechnology?
Amara: Yes, I have. It's a field of science that uses living organisms and technology to create new products.
Annika: I've been doing some research on it and it's really interesting.
Amara: Yeah, it sounds really exciting. What kind of research have you been doing?
Annika: I've been looking into how biotechnology can be used to develop more sustainable and efficient food production methods.
Amara: Wow, that's really impressive. I'd love to learn more about it.
Türkçe:
Annika: Biyoteknoloji hakkında bir şeyler duydunuz mu?
Amara: Evet, duydum. Yeni ürünler yaratmak için canlı organizmaları ve teknolojiyi kullanan bir bilim dalı.
Annika: Bu konuda biraz araştırma yapıyorum ve gerçekten ilginç.
Amara: Evet, kulağa gerçekten heyecan verici geliyor. Ne tür bir araştırma yapıyorsun?
Annika: Biyoteknolojinin daha sürdürülebilir ve verimli gıda üretim yöntemleri geliştirmek için nasıl kullanılabileceğini araştırıyorum.
Amara: Vay canına, bu gerçekten etkileyici. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isterim.
Çeviri
Örnek Paragraf:
Annika: Hi Amara, have you heard about the new translation software?
Amara: No, I haven't. What is it?
Annika: It's a computer-based software that can accurately translate words from one language to another.
Amara: That sounds really useful! What languages does it support?
Annika: It supports over 40 languages, so it's great for people who travel a lot or who need to communicate with people who don't speak the same language.
Türkçe:
Annika: Merhaba Amara, yeni çeviri yazılımından haberin var mı?
Amara: Hayır, duymadım. Nedir bu?
Annika: Kelimeleri bir dilden diğerine doğru bir şekilde çevirebilen bilgisayar tabanlı bir yazılım.
Amara: Kulağa gerçekten kullanışlı geliyor! Hangi dilleri destekliyor?
Annika: 40'tan fazla dili destekliyor, bu nedenle çok seyahat eden veya aynı dili konuşmayan insanlarla iletişim kurması gereken kişiler için harika.
Gen Tedavisi
Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard anything about the new gene therapy treatments?
Amara: Yes, I've heard a lot about it. Apparently, it's a revolutionary way to treat diseases and disabilities.
Annika: Wow, that's incredible! Do you think it will really make a difference?
Amara: I'm sure it will. It's a remarkable breakthrough in medical science and should be able to help a lot of people.
Türkçe:
Annika: Yeni gen terapisi tedavileri hakkında bir şey duydunuz mu?
Amara: Evet, bu konuda çok şey duydum. Görünüşe göre, hastalıkları ve engelleri tedavi etmenin devrim niteliğinde bir yolu.
Annika: Vay canına, bu inanılmaz! Sizce gerçekten bir fark yaratacak mı?
Amara: Eminim yaratacaktır. Tıp biliminde kayda değer bir atılım ve pek çok insana yardımcı olabilir.
Embriyoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Have you ever heard of embryology?
Amara: No, I haven’t. What is it?
Annika: Embryology is the scientific study of development of an embryo from a single cell to a fully formed organism.
Amara: Wow, that’s really interesting! How does it work?
Annika: Well, embryologists study the process of how an embryo develops from an egg and sperm, into a fetus, and eventually into a newborn baby.
Türkçe:
Annika: Embriyoloji diye bir şey duydun mu hiç?
Amara: Hayır, duymadım. Nedir o?
Annika: Embriyoloji, bir embriyonun tek bir hücreden tamamen oluşmuş bir organizmaya kadar gelişiminin bilimsel olarak incelenmesidir.
Amara: Vay canına, bu gerçekten ilginç! Nasıl çalışıyor?
Annika: Embriyologlar, bir embriyonun yumurta ve spermden fetüse ve nihayetinde yeni doğmuş bir bebeğe nasıl geliştiğini incelerler.
Histoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Have you been studying for the histology exam?
Amara: Yes, I've been reviewing slides and memorizing the different cell types.
Annika: That sounds like a lot of work! What have you found most challenging?
Amara: It's hard to remember all the names and the associated functions of each cell type.
Annika: That's understandable. It takes practice to learn all the details.
Amara: I'm doing my best but it's definitely a challenge.
Türkçe:
Annika: Histoloji sınavına mı çalışıyorsun?
Amara: Evet, slaytları inceliyor ve farklı hücre tiplerini ezberliyorum.
Annika: Kulağa çok çalışıyormuşsun gibi geliyor! En çok neyi zorlayıcı buldunuz?
Amara: Her hücre tipinin tüm isimlerini ve ilişkili işlevlerini hatırlamak zor.
Annika: Bu anlaşılabilir bir durum. Tüm detayları öğrenmek pratik gerektiriyor.
Amara: Elimden gelenin en iyisini yapıyorum ama bu kesinlikle bir meydan okuma.
Bakteriyoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you take the Bacteriology class?
Amara: Yes, I did. It was really interesting. We studied the structure and function of bacteria, and their role in the environment.
Annika: Wow, that sounds cool! What did you think of the professor?
Amara: He was really knowledgeable, and he made it fun to learn. I'm glad I took the class.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, Bakteriyoloji dersini aldın mı?
Amara: Evet, aldım. Gerçekten çok ilginçti. Bakterilerin yapısını, işlevini ve çevredeki rollerini inceledik.
Annika: Vay canına, kulağa harika geliyor! Profesör hakkında ne düşünüyorsun?
Amara: Gerçekten bilgiliydi ve öğrenmeyi eğlenceli hale getirdi. Dersi aldığım için memnunum.
Omurgasızlar
Örnek Paragraf:
Annika: Did you know that more than 95% of animal species on Earth are invertebrates?
Amara: Wow, I had no idea! What are invertebrates exactly?
Annika: Invertebrates are animals without a backbone or spinal column, like insects, worms, mollusks, and spiders.
Amara: That’s so fascinating! Is there anything else I should know about invertebrates?
Annika: Sure! Many invertebrates are important to the environment, as they help to break down organic material, and act as food for other animals. They’re also an important part of the food chain.
Türkçe:
Annika: Dünya üzerindeki hayvan türlerinin %95'inden fazlasının omurgasız olduğunu biliyor muydunuz?
Amara: Vay canına, hiç bilmiyordum! Omurgasızlar tam olarak nedir?
Annika: Omurgasızlar, böcekler, solucanlar, yumuşakçalar ve örümcekler gibi omurgası veya omuriliği olmayan hayvanlardır.
Amara: Bu çok büyüleyici! Omurgasızlar hakkında bilmem gereken başka bir şey var mı?
Annika: Elbette! Organik maddelerin parçalanmasına yardımcı oldukları ve diğer hayvanlar için besin görevi gördükleri için birçok omurgasız çevre için önemlidir. Ayrıca besin zincirinin önemli bir parçasıdırlar.
Moleküler Genetik
Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard of the term Molecular Genetics ?
Amara: No, I'm not familiar with that. What is it?
Annika: Molecular Genetics is the study of how genes are organized and expressed at a molecular level. It looks at the structure and function of genes, how they interact with each other, and how they are regulated in an organism.
Amara: That sounds pretty complex. What kind of research do molecular geneticists do?
Annika: Molecular Geneticists investigate how genetic information is encoded, replicated, and transmitted from one generation to the next. They also study gene expression, genetic variation, and regulation of gene expression. They use a variety of techniques and models to decipher the molecular basis of genetic disease and development.
Türkçe:
Annika: Moleküler Genetik terimini duymuş muydunuz?
Amara: Hayır, hiç aşina değilim. Nedir o?
Annika: Moleküler Genetik, genlerin moleküler düzeyde nasıl organize edildiği ve ifade edildiğinin incelenmesidir. Genlerin yapısına ve işlevine, birbirleriyle nasıl etkileşime girdiklerine ve bir organizmada nasıl düzenlendiklerine bakar.
Amara: Kulağa oldukça karmaşık geliyor. Moleküler genetikçiler ne tür araştırmalar yaparlar?
Annika: Moleküler Genetikçiler genetik bilginin nasıl kodlandığını, kopyalandığını ve bir nesilden diğerine nasıl aktarıldığını araştırırlar. Ayrıca gen ifadesi, genetik varyasyon ve gen ifadesinin düzenlenmesi üzerinde de çalışırlar. Genetik hastalık ve gelişimin moleküler temelini deşifre etmek için çeşitli teknikler ve modeller kullanırlar.
Nörobiyoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you finish the project for Neurobiology?
Amara: Almost! I'm almost done with the research part, but I still have to put it all together. How about you?
Annika: Yeah, I'm almost done too. I'm just double-checking some of the facts and then I'll be ready to turn it in. I'm glad we're almost done with this project, Neurobiology is such a complex subject.
Amara: I know, right? I'm glad we got the chance to work together on this. It was a lot of work, but it was also a lot of fun.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, Nörobiyoloji projesini bitirdin mi?
Amara: Neredeyse! Araştırma kısmını neredeyse bitirdim ama hala hepsini bir araya getirmem gerekiyor. Peki ya sen?
Annika: Evet, ben de neredeyse bitirdim. Sadece bazı gerçekleri tekrar kontrol ediyorum ve sonra teslim etmeye hazır olacağım. Bu projeyi neredeyse bitirdiğimize sevindim, Nörobiyoloji çok karmaşık bir konu.
Biliyorum, değil mi? Bu konuda birlikte çalışma fırsatı bulduğumuz için mutluyum. Çok çalıştık ama aynı zamanda çok da eğlenceliydi.
Biyoinformatik
Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard of bioinformatics?
Amara: No, I haven't. What is it?
Annika: Bioinformatics is a field of science that uses computers to store, organize, and analyze biological data.
Amara: Wow, that sounds really interesting. What types of data do they analyze?
Annika: They analyze genetic sequences, proteins, and other molecular data. They also use the data to develop computer models and simulations of biological processes.
Türkçe:
Annika: Biyoinformatiği duydunuz mu?
Amara: Hayır, duymadım. Nedir bu?
Annika: Biyoinformatik, biyolojik verileri depolamak, düzenlemek ve analiz etmek için bilgisayarları kullanan bir bilim alanıdır.
Amara: Vay canına, kulağa gerçekten ilginç geliyor. Ne tür verileri analiz ediyorlar?
Annika: Genetik dizileri, proteinleri ve diğer moleküler verileri analiz ediyorlar. Ayrıca bu verileri biyolojik süreçlerin bilgisayar modellerini ve simülasyonlarını geliştirmek için de kullanıyorlar.
Botanik
Örnek Paragraf:
Annika: Did you know that botany is the scientific study of plants?
Amara: Wow, that's so interesting! What kind of things do botanists study?
Annika: They study the structure, growth, development, function, and classification of plants. They also research the relationships between plants and their environment.
Amara: That sounds fascinating. How can one become a botanist?
Annika: Typically, a botanist needs to have a degree in botany or a related field. They also need to have a strong knowledge of the subject and a passion for studying plants.
Türkçe:
Annika: Botaniğin bitkilerle ilgili bilimsel bir çalışma olduğunu biliyor muydunuz?
Amara: Vay canına, bu çok ilginç! Botanikçiler ne tür şeyler üzerinde çalışır?
Annika: Bitkilerin yapısı, büyümesi, gelişimi, işlevi ve sınıflandırılması üzerine çalışırlar. Ayrıca bitkiler ve çevreleri arasındaki ilişkileri de araştırırlar.
Amara: Kulağa büyüleyici geliyor. Bir kişi nasıl botanikçi olabilir?
Annika: Tipik olarak, bir botanikçinin botanik veya ilgili bir alanda bir dereceye sahip olması gerekir. Ayrıca konu hakkında güçlü bir bilgiye ve bitkileri incelemeye yönelik bir tutkuya sahip olmaları gerekir.
Proteinler
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you know that proteins are essential to a healthy body?
Amara: Really? What do proteins do?
Annika: Proteins are made up of amino acids and they help to regulate the body’s many processes like growth and repair. They’re also used to create hormones and enzymes.
Amara: Wow, that’s amazing! How can I make sure I’m getting enough proteins?
Annika: Eating lean meats, dairy products, beans and nuts are all great sources of protein. You can also supplement with protein if needed.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, proteinlerin sağlıklı bir vücut için gerekli olduğunu biliyor muydun?
Amara: Gerçekten mi? Proteinler ne işe yarar?
Annika: Proteinler amino asitlerden oluşur ve vücudun büyüme ve onarım gibi birçok sürecini düzenlemeye yardımcı olurlar. Ayrıca hormon ve enzim oluşturmak için de kullanılırlar.
Amara: Vay canına, bu inanılmaz! Yeterince protein aldığımdan nasıl emin olabilirim?
Annika: Yağsız et, süt ürünleri, fasulye ve fındık yemek harika protein kaynaklarıdır. Gerekirse protein takviyesi de yapabilirsiniz.
Metabolizma
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, do you know anything about metabolism?
Amara: Of course, metabolism is the set of chemical reactions that occur in living organisms to maintain life.
Annika: Wow, that’s really interesting. How does metabolism affect our bodies?
Amara: Metabolism is important because it helps to break down food and turn it into energy that our bodies need. It also helps in other bodily processes, like removing waste and repairing cells.
Annika: That makes sense. So, how can we make sure that our metabolism is working correctly?
Amara: Well, you can maintain a healthy weight, exercise regularly, and eat a balanced diet to make sure your metabolism works efficiently.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, metabolizma hakkında bir şey biliyor musun?
Amara: Elbette, metabolizma canlı organizmalarda yaşamı sürdürmek için meydana gelen kimyasal reaksiyonlar bütünüdür.
Annika: Vay canına, bu gerçekten ilginç. Metabolizma vücudumuzu nasıl etkiliyor?
Amara: Metabolizma önemlidir çünkü gıdaların parçalanmasına ve vücudumuzun ihtiyaç duyduğu enerjiye dönüşmesine yardımcı olur. Ayrıca atıkların uzaklaştırılması ve hücrelerin onarılması gibi diğer bedensel süreçlere de yardımcı olur.
Annika: Bu mantıklı. Peki, metabolizmamızın doğru çalıştığından nasıl emin olabiliriz?
Amara: Metabolizmanızın verimli bir şekilde çalıştığından emin olmak için sağlıklı kilonuzu koruyabilir, düzenli egzersiz yapabilir ve dengeli beslenebilirsiniz.
Üreme
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you know that reproduction is the process of creating new life?
Amara: Yes, I do! I think it's amazing how something so simple can have such a big impact.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, üremenin yeni bir hayat yaratma süreci olduğunu biliyor muydun?
Amara: Evet, biliyordum! Bence bu kadar basit bir şeyin bu kadar büyük bir etkiye sahip olması şaşırtıcı.
Ornitoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you heard of the science of ornithology?
Amara: No, what is it?
Annika: Ornithology is the study of birds! It can involve looking at their behavior, physical characteristics, life cycles, and more.
Amara: That sounds interesting! I think I'd like to learn more about it.
Annika: You should! There are so many fascinating things to learn about birds.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, ornitoloji bilimini duydun mu?
Amara: Hayır, nedir o?
Annika: Ornitoloji kuşların incelenmesidir! Davranışlarına, fiziksel özelliklerine, yaşam döngülerine ve daha fazlasına bakmayı içerebilir.
Amara: Kulağa ilginç geliyor! Sanırım bu konuda daha fazla şey öğrenmek isterim.
Annika: Öğrenmelisin! Kuşlar hakkında öğrenilecek çok fazla büyüleyici şey var.
Herpetoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Have you ever heard of Herpetology?
Amara: No, I haven't. What is it?
Annika: Herpetology is the study of reptiles and amphibians.
Amara: Reptiles and amphibians? That sounds fascinating! What sort of things do they study?
Annika: They study the behavior, ecology, evolution, and conservation of reptiles and amphibians. They also examine the diseases and parasites that affect these kinds of animals.
Amara: That sounds like a really interesting field!
Türkçe:
Annika: Herpetolojiyi hiç duydun mu?
Amara: Hayır, duymadım. Nedir o?
Annika: Herpetoloji sürüngenlerin ve amfibilerin incelenmesidir.
Amara: Sürüngenler ve amfibiler mi? Kulağa büyüleyici geliyor! Ne tür şeyler üzerinde çalışıyorlar?
Annika: Sürüngenlerin ve amfibilerin davranışları, ekolojileri, evrimleri ve korunmaları üzerine çalışıyorlar. Ayrıca bu tür hayvanları etkileyen hastalıkları ve parazitleri de inceliyorlar.
Amara: Kulağa gerçekten ilginç bir alan gibi geliyor!
Mammaloji
Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard of mammalogy?
Amara: No, what is it?
Annika: Mammalogy is the branch of zoology that focuses on the study of mammals.
Amara: Oh, that's interesting! What types of topics do they cover?
Annika: They cover a wide range of topics, like mammalian taxonomy, physiology, behavior, and ecology.
Amara: That's a lot to cover! How long does it take to get a degree in mammalogy?
Annika: It usually takes about four years of college to get a degree in mammalogy.
Türkçe:
Annika: Mammalojiyi duydun mu?
Amara: Hayır, nedir o?
Annika: Mammaloji, memelilerin incelenmesine odaklanan zooloji dalıdır.
Amara: Oh, bu ilginç! Ne tür konuları kapsıyorlar?
Annika: Memeli taksonomisi, fizyoloji, davranış ve ekoloji gibi çok çeşitli konuları kapsar.
Amara: Kapsayacak çok şey var! Mammaloji diploması almak ne kadar sürüyor?
Annika: Mammaloji diploması almak genellikle yaklaşık dört yıl sürer.
Patoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard of Pathology? It's a branch of medicine that studies the causes and effects of diseases.
Amara: Wow, that sounds interesting! What exactly do they study?
Annika: They study diseases, both how they spread and how they can be treated. They also look at the tissue, cells, and organs of the body to diagnose diseases.
Türkçe:
Annika: Patolojiyi duydunuz mu? Hastalıkların nedenlerini ve etkilerini inceleyen bir tıp dalı.
Amara: Vay canına, kulağa ilginç geliyor! Tam olarak ne üzerinde çalışıyorlar?
Annika: Hastalıkları, hem nasıl yayıldıklarını hem de nasıl tedavi edilebileceklerini inceliyorlar. Ayrıca hastalıkları teşhis etmek için vücudun doku, hücre ve organlarına da bakıyorlar.
Sitoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Hey, Amara, what did you learn in your Cytology class today?
Amara: We learned about the structure, functions, and diseases of cells. It was really fascinating!
Annika: That's really cool. What's the most interesting thing you learned?
Amara: We learned about how cells are affected by different diseases and how they can be used to diagnose illnesses. It was really eye-opening!
Türkçe:
Annika: Hey, Amara, bugün Sitoloji dersinde ne öğrendin?
Amara: Hücrelerin yapısı, işlevleri ve hastalıkları hakkında bilgi edindik. Gerçekten büyüleyiciydi!
Annika: Bu gerçekten harika. Öğrendiğin en ilginç şey neydi?
Amara: Hücrelerin farklı hastalıklardan nasıl etkilendiğini ve hastalıkları teşhis etmek için nasıl kullanılabileceğini öğrendik. Gerçekten ufuk açıcıydı!
RNA
Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard about RNA?
Amara: Yes, I have. It stands for ribonucleic acid and it plays an important role in the functioning of cells in living organisms.
Annika: That's right. It is involved in the process of protein synthesis and it is also essential for gene regulation.
Amara: Wow, that's amazing. Do you know how RNA works?
Annika: Sure. RNA contains a copy of a gene’s DNA sequence, which is then used to create proteins. It is a crucial part of the gene expression process.
Türkçe:
Annika: RNA'yı duydun mu?
Amara: Evet, duydum. Ribonükleik asit anlamına gelir ve canlı organizmalarda hücrelerin işleyişinde önemli bir rol oynar.
Annika: Doğru. Protein sentezi sürecinde yer alır ve gen düzenlemesi için de gereklidir.
Amara: Vay canına, bu inanılmaz. RNA'nın nasıl çalıştığını biliyor musunuz?
Annika: Elbette. RNA, bir genin DNA dizisinin bir kopyasını içerir ve bu kopya daha sonra proteinleri oluşturmak için kullanılır. Gen ifade sürecinin çok önemli bir parçasıdır.
Deniz Biyolojisi
Örnek Paragraf:
Annika: Have you ever thought of studying marine biology?
Amara: Actually, yes! I've been interested in marine biology for a while now. What made you ask?
Annika: Well, I was thinking about studying it myself and wanted to know what you thought.
Amara: That's great! There's so many fascinating things to learn about the ocean and its inhabitants. It would be an amazing field to pursue.
Türkçe:
Annika: Hiç deniz biyolojisi okumayı düşündünüz mü?
Amara: Aslında evet! Bir süredir deniz biyolojisine ilgi duyuyorum. Neden sordunuz?
Annika: Ben de bu konuda çalışmayı düşünüyordum ve senin ne düşündüğünü merak ettim.
Amara: Bu harika! Okyanus ve sakinleri hakkında öğrenilecek çok fazla büyüleyici şey var. Devam etmek için harika bir alan olurdu.
Filum
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you hear about the new biology lesson we're having today?
Amara: Yeah, I heard we're going to be talking about phyla!
Annika: That's right, phyla, or the taxonomic rank of Phylum.
Amara: I'm so excited to learn more about these different types of organisms and how they are grouped.
Annika: Me too! I think it'll be really interesting to understand the different characteristics that make up each phylum.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, bugün yapacağımız yeni biyoloji dersini duydun mu?
Amara: Evet, phyla hakkında konuşacağımızı duydum!
Annika: Doğru, filum ya da filumun taksonomik sıralaması.
Amara: Bu farklı organizma türleri ve nasıl gruplandıkları hakkında daha fazla şey öğreneceğim için çok heyecanlıyım.
Annika: Ben de: Ben de! Her bir filumu oluşturan farklı özellikleri anlamanın gerçekten ilginç olacağını düşünüyorum.
Sistematik
Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard of the field of study called Systematics?
Amara: Yes, I have! It's the study of the classification of organisms, right?
Annika: Yes, that's right. It's a branch of biology that studies the diversity of life and how it's organized.
Amara: Interesting. What do scientists in this field actually do?
Annika: They use a variety of methods to identify, classify, and name organisms, as well as study the relationships between organisms and their evolutionary history.
Türkçe:
Annika: Sistematik adı verilen çalışma alanını duydunuz mu?
Amara: Evet, duydum! Organizmaların sınıflandırılması üzerine bir çalışma, değil mi?
Annika: Evet, doğru. Yaşamın çeşitliliğini ve nasıl organize olduğunu inceleyen bir biyoloji dalı.
Amara: İlginç. Bu alandaki bilim insanları aslında ne yapıyor?
Annika: Organizmaları tanımlamak, sınıflandırmak ve adlandırmak için çeşitli yöntemler kullanmanın yanı sıra organizmalar arasındaki ilişkileri ve evrimsel geçmişlerini incelerler.
Sinirbilim
Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard of Neuroscience? It's an exciting field of study.
Amara: Yes, I have heard of it. It looks really interesting. What do you know about it?
Annika: Well, Neuroscience is the study of the human brain and nervous system. It's a fascinating field of research that looks into how the brain works and how it affects our behavior.
Amara: That sounds really intriguing. What kind of research do they do in the field?
Annika: Neuroscientists use a variety of techniques to study the brain and its function. They use tools like MRI scans, EEGs, and PET scans to study the brain's structure and activity. They also use techniques like genetic engineering and neural imaging to gain insights into the brain's behavior.
Türkçe:
Annika: Nörobilimi duydunuz mu? Heyecan verici bir çalışma alanı.
Amara: Evet, duymuştum. Gerçekten ilginç görünüyor. Sen bu konuda ne biliyorsun?
Annika: Nörobilim, insan beyni ve sinir sistemi üzerine yapılan bir çalışma. Beynin nasıl çalıştığını ve davranışlarımızı nasıl etkilediğini inceleyen büyüleyici bir araştırma alanı.
Amara: Kulağa gerçekten ilgi çekici geliyor. Bu alanda ne tür araştırmalar yapıyorlar?
Annika: Sinirbilimciler beyni ve işlevini incelemek için çeşitli teknikler kullanıyorlar. Beynin yapısını ve aktivitesini incelemek için MRI taramaları, EEG'ler ve PET taramaları gibi araçlar kullanıyorlar. Ayrıca beynin davranışları hakkında bilgi edinmek için genetik mühendisliği ve nöral görüntüleme gibi teknikler de kullanırlar.
Moleküler Biyoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you taken the molecular biology course yet?
Amara: Yes, I just finished it. It was really interesting to learn about the structure and function of molecules.
Annika: That sounds fascinating! What were some of the topics you learned about?
Amara: We covered lots of things, like DNA replication, gene expression, protein synthesis, and more.
Annika: Wow, that sounds like a lot of information to cover!
Amara: Yeah, it was a lot, but it was also very interesting. It was definitely worth the effort.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, moleküler biyoloji dersini aldın mı?
Amara: Evet, yeni bitirdim. Moleküllerin yapısı ve işlevi hakkında bilgi edinmek gerçekten ilginçti.
Annika: Kulağa büyüleyici geliyor! Öğrendiğiniz konulardan bazıları nelerdi?
Amara: DNA replikasyonu, gen ifadesi, protein sentezi ve daha fazlası gibi pek çok şeyi ele aldık.
Annika: Vay canına, anlatılacak çok fazla bilgi var gibi görünüyor!
Amara: Evet, çok fazlaydı ama aynı zamanda çok da ilginçti. Kesinlikle bu çabaya değdi.
Genom
Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard about the Human Genome Project?
Amara: Yes, I have! It was an international effort to map out the entire human genome.
Annika: Exactly! It was important because it helped us to better understand genetic diseases and develop treatments for them.
Amara: I know, it's incredible that it was completed in 2003! What else did it help us to understand?
Annika: Well, the Human Genome Project led to a better understanding of the genetic basis of many diseases and disorders, as well as the genetic components of traits and characteristics. It's had an incredible impact on the medical field.
Türkçe:
Annika: İnsan Genomu Projesi'ni duydunuz mu?
Amara: Evet, duydum! Tüm insan genomunun haritasını çıkarmak için uluslararası bir çabaydı.
Annika: Kesinlikle! Önemliydi çünkü genetik hastalıkları daha iyi anlamamıza ve onlar için tedaviler geliştirmemize yardımcı oldu.
Amara: Biliyorum, 2003 yılında tamamlanmış olması inanılmaz! Başka neleri anlamamıza yardımcı oldu?
Annika: İnsan Genom Projesi, birçok hastalığın ve bozukluğun genetik temelinin yanı sıra özelliklerin ve karakterlerin genetik bileşenlerinin daha iyi anlaşılmasını sağladı. Tıp alanı üzerinde inanılmaz bir etkisi oldu.
Kromozom
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, do you know what a chromosome is?
Amara: Sure, a chromosome is a thread-like structure found in the nucleus of cells that contains genetic information. It's made up of DNA and proteins.
Annika: Wow, that's really interesting. How does it work?
Amara: Chromosomes are organized into genes and those genes contain the instructions for the development and functioning of living organisms. During cell division, chromosomes are copied and passed on to the next generation of cells.
Annika: That's incredible. Is it the same for all living things?
Amara: Yes, chromosomes are found in all living things, and they contain the same basic information. However, certain species have different numbers of chromosomes.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, kromozomun ne olduğunu biliyor musun?
Amara: Elbette, kromozom hücrelerin çekirdeğinde bulunan ve genetik bilgi içeren iplik benzeri bir yapıdır. DNA ve proteinlerden oluşur.
Annika: Vay canına, bu gerçekten ilginç. Nasıl çalışıyor?
Amara: Kromozomlar genler halinde düzenlenmiştir ve bu genler canlı organizmaların gelişimi ve işleyişi için talimatlar içerir. Hücre bölünmesi sırasında kromozomlar kopyalanır ve bir sonraki nesil hücrelere aktarılır.
Annika: Bu inanılmaz. Tüm canlılar için aynı mı?
Amara: Evet, kromozomlar tüm canlılarda bulunur ve aynı temel bilgileri içerirler. Ancak bazı türlerde farklı sayıda kromozom bulunur.
Gelişimsel Biyoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Have you ever heard of the field of Developmental Biology?
Amara: No, I haven't. What is it?
Annika: Developmental Biology is the study of the molecular, cellular and genetic mechanisms that drive the growth, differentiation and morphogenesis of cells, tissues and organisms.
Amara: Wow, that sounds really interesting. What kind of research do you do in this field?
Annika: I'm currently researching how to understand the underlying mechanisms of stem cell differentiation and tissue regeneration.
Türkçe:
Annika: Gelişimsel Biyoloji alanını hiç duydunuz mu?
Amara: Hayır, duymadım. Nedir bu?
Annika: Gelişim Biyolojisi, hücrelerin, dokuların ve organizmaların büyümesini, farklılaşmasını ve morfogenezini sağlayan moleküler, hücresel ve genetik mekanizmaların incelenmesidir.
Amara: Vay canına, kulağa gerçekten ilginç geliyor. Bu alanda ne tür araştırmalar yapıyorsunuz?
Annika: Şu anda kök hücre farklılaşması ve doku rejenerasyonunun altında yatan mekanizmaların nasıl anlaşılacağını araştırıyorum.
Mikrobiyoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard about the new course in Microbiology?
Amara: Yes, I did. It looks really interesting. What do you think of it?
Annika: I think it's a great opportunity to learn more about the microscopic world. I'm really excited to get started.
Amara: Me too! I'm looking forward to learning how bacteria and viruses affect our lives and how we can use that knowledge to create new treatments.
Türkçe:
Annika: Mikrobiyoloji alanındaki yeni kursu duydun mu?
Amara: Evet, duydum. Gerçekten ilginç görünüyor. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
Annika: Mikroskobik dünya hakkında daha fazla şey öğrenmek için harika bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Başlamak için gerçekten heyecanlıyım.
Amara: Ben de! Bakteri ve virüslerin hayatımızı nasıl etkilediğini ve bu bilgiyi yeni tedaviler oluşturmak için nasıl kullanabileceğimizi öğrenmek için sabırsızlanıyorum.
Entomoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you know that entomology is the scientific study of insects?
Amara: Wow, that's really interesting! What kind of things do entomologists study?
Annika: They study the behavior, physiology, classification, and ecology of insects. They also study the impact of insects on other organisms and our environment.
Amara: That's fascinating! I never knew that. Do you think I could become an entomologist?
Annika: Sure, you could definitely become an entomologist! It's a great career.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, entomolojinin böcekler üzerine yapılan bilimsel bir çalışma olduğunu biliyor muydun?
Amara: Vay canına, bu gerçekten ilginç! Entomologlar ne tür şeyler üzerinde çalışır?
Annika: Böceklerin davranışları, fizyolojileri, sınıflandırılmaları ve ekolojileri üzerinde çalışırlar. Ayrıca böceklerin diğer organizmalar ve çevremiz üzerindeki etkilerini de inceliyorlar.
Amara: Bu büyüleyici! Bunu hiç bilmiyordum. Sence ben de bir böcekbilimci olabilir miyim?
Annika: Elbette, kesinlikle bir böcekbilimci olabilirsin! Bu harika bir kariyer.
Taksonomi
Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard of the term Taxonomy ?
Amara: Yes, I think I've heard of it before. Is it something related to tax?
Annika: Yes, it's the science of classification of things. It organizes them into groups based on certain characteristics.
Amara: Interesting. How is it used?
Annika: It is often used in the sciences, such as biology, to classify living organisms into different species, genera, and families. It can also be used to classify objects in other fields, such as philosophy and psychology.
Türkçe:
Annika: Taksonomi terimini duymuş muydunuz?
Amara: Evet, sanırım daha önce duymuştum. Vergi ile ilgili bir şey mi?
Annika: Evet, nesneleri sınıflandırma bilimidir. Onları belirli özelliklere göre gruplar halinde düzenler.
Amara: İlginç. Nasıl kullanılıyor?
Annika: Genellikle biyoloji gibi bilimlerde canlı organizmaları farklı türler, cinsler ve aileler olarak sınıflandırmak için kullanılır. Felsefe ve psikoloji gibi diğer alanlardaki nesneleri sınıflandırmak için de kullanılabilir.
Endokrinoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Hey, Amara! What did you end up studying for your medical degree?
Amara: Endocrinology! It's the branch of medicine that deals with the endocrine system and its diseases.
Annika: Wow, that's so cool! What kind of diseases does it cover?
Amara: It covers a wide range of diseases, from diabetes to thyroid diseases.
Annika: Interesting! What kind of treatments do you use?
Amara: We use a combination of medications, lifestyle changes, and sometimes surgery.
Annika: That sounds like a really interesting field of medicine.
Amara: It definitely is! I'm really enjoying it so far.
Annika: Well, I'm sure you'll do great in it!
Endocrinology is a fascinating field.
Amara: It really is! I'm glad I chose to specialize in it.
Türkçe:
Annika: Hey, Amara! Tıp eğitimini ne üzerine yaptın?
Amara: Endokrinoloji! Endokrin sistemi ve hastalıkları ile ilgilenen tıp dalı.
Annika: Vay canına, bu çok havalı! Ne tür hastalıkları kapsıyor?
Amara: Diyabetten tiroid hastalıklarına kadar geniş bir hastalık yelpazesini kapsıyor.
Annika: İlginç! Ne tür tedaviler kullanıyorsunuz?
Amara: İlaçların, yaşam tarzı değişikliklerinin ve bazen de ameliyatın bir kombinasyonunu kullanıyoruz.
Annika: Kulağa gerçekten ilginç bir tıp alanı gibi geliyor.
Amara: Kesinlikle öyle! Şimdiye kadar gerçekten keyif aldım.
Annika: Eminim bu işte çok başarılı olacaksın!
Endokrinoloji büyüleyici bir alan.
Amara: Gerçekten öyle! Bu alanda uzmanlaşmayı seçtiğim için mutluyum.
DNA
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you ever get around to getting your DNA tested?
Amara: You know what, I actually did! I was really curious to see what it said and it turns out I'm part Native American!
Annika: Wow, that's so cool! I've been thinking about doing the same thing, but I'm a bit hesitant.
Amara: I totally understand. But I think it's worth it in the end. You get to learn about your heritage and gain a better understanding of where you come from.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, hiç DNA testi yaptırdın mı?
Amara: Biliyor musun, aslında yaptım! Ne yazdığını gerçekten merak ediyordum ve yarı Kızılderili olduğum ortaya çıktı!
Annika: Vay canına, bu çok havalı! Ben de aynı şeyi yapmayı düşünüyordum ama biraz tereddütlüyüm.
Amara: Kesinlikle anlıyorum. Ama sonuçta buna değdiğini düşünüyorum. Mirasınız hakkında bilgi ediniyor ve nereden geldiğinizi daha iyi anlıyorsunuz.
Transkripsiyon
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, can I ask you a question?
Amara: Sure, what do you need to know?
Annika: I`m trying to understand the concept of transcription and how it works. Could you explain it to me?
Amara: Absolutely. Transcription is the process of converting spoken language into a written form. It involves listening to audio or video recordings and typing out the words and sentences that are spoken.
Annika: That sounds like a lot of work.
Amara: It can be, but it is a very important process in a lot of fields today. For example, transcription is used in the legal field, in medical settings, and in journalism.
Annika: That makes sense. So how does one become a transcriptionist?
Amara: Well, it`s a fairly straightforward process. You`ll need to have a good command of the English language, a basic understanding of grammar and punctuation, and a good ear for understanding different accents. You`ll also need to have a reliable computer with a reliable internet connection, as well as a transcription software program. Once you have all the necessary tools and skills, you can start looking for transcription jobs.
Annika: That sounds doable. Are there any certifications or qualifications that I need to have?
Amara: Not necessarily. However, if you want to increase your chances of getting hired, it is a good idea to take some online courses or attend workshops related to transcription. This will give you a better understanding of the industry and will make you more attractive to employers.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, sana bir soru sorabilir miyim?
Amara: Tabii, ne bilmek istiyorsun?
Annika: Transkripsiyon kavramını ve nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyorum. Bana açıklayabilir misiniz?
Amara: Kesinlikle. Transkripsiyon, konuşulan dili yazılı bir forma dönüştürme sürecidir. Ses veya video kayıtlarının dinlenmesini ve konuşulan kelime ve cümlelerin yazıya dökülmesini içerir.
Annika: Kulağa çok iş gibi geliyor.
Amara: Olabilir ama günümüzde pek çok alanda çok önemli bir süreç. Örneğin, transkripsiyon hukuk alanında, tıbbi ortamlarda ve gazetecilikte kullanılıyor.
Annika: Bu mantıklı. Peki nasıl transkripsiyonist olunur?
Amara: Aslında oldukça basit bir süreç. İyi derecede İngilizce bilmeniz, temel dilbilgisi ve noktalama işaretlerini anlamanız ve farklı aksanları anlamak için iyi bir kulağa sahip olmanız gerekir. Ayrıca, güvenilir bir internet bağlantısı olan güvenilir bir bilgisayara ve bir transkripsiyon yazılım programına sahip olmanız gerekir. Gerekli tüm araçlara ve becerilere sahip olduğunuzda, transkripsiyon işleri aramaya başlayabilirsiniz.
Annika: Kulağa yapılabilir geliyor. Sahip olmam gereken herhangi bir sertifika veya nitelik var mı?
Amara: Şart değil. Ancak, işe alınma şansınızı artırmak istiyorsanız, bazı çevrimiçi kurslar almak veya transkripsiyonla ilgili atölye çalışmalarına katılmak iyi bir fikirdir. Bu size sektörü daha iyi anlamanızı sağlayacak ve sizi işverenler için daha çekici hale getirecektir.
Viroloji
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, what`s going on?
Amara: Not much, just studying for my virology class.
Annika: Wow, that`s an interesting subject! What have you learned about virology so far?
Amara: Well, virology is the study of viruses and their interactions with living cells. We`ve been focusing on how viruses cause disease and how these diseases can be prevented and treated.
Annika: That`s fascinating! What makes viruses so dangerous?
Amara: Viruses are incredibly small and can be easily spread from person to person. They are also able to rapidly multiply and mutate, making them difficult to treat and even harder to prevent.
Annika: Wow, it sounds like it requires a lot of knowledge to understand and combat viruses.
Amara: Absolutely! Virology is a complex field that requires a deep understanding of molecular biology, immunology, epidemiology, and other scientific disciplines. It`s also important to stay up to date with the latest developments in the field to understand how viruses are changing.
Annika: That sounds like a lot of work! Is there anything else you can tell me about virology?
Amara: Sure! Virologists study how viruses interact with the environment and develop strategies for preventing and treating viral infections. They also work to develop new vaccines and treatments for emerging diseases. It`s an important and fascinating field of study.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, neler oluyor?
Amara: Çok değil, sadece viroloji dersime çalışıyorum.
Annika: Vay canına, bu ilginç bir konu! Şimdiye kadar viroloji hakkında ne öğrendiniz?
Amara: Viroloji, virüslerin ve onların canlı hücrelerle etkileşimlerinin incelenmesidir. Virüslerin nasıl hastalığa neden olduğu ve bu hastalıkların nasıl önlenebileceği ve tedavi edilebileceği üzerine odaklanıyoruz.
Annika: Bu büyüleyici! Virüsleri bu kadar tehlikeli yapan nedir?
Amara: Virüsler inanılmaz derecede küçüktür ve insandan insana kolayca yayılabilirler. Ayrıca hızla çoğalabilir ve mutasyona uğrayabilirler, bu da onları tedavi etmeyi ve hatta önlemeyi zorlaştırır.
Annika: Vay canına, virüsleri anlamak ve onlarla mücadele etmek çok fazla bilgi gerektiriyor gibi görünüyor.
Amara: Kesinlikle! Viroloji, moleküler biyoloji, immünoloji, epidemiyoloji ve diğer bilimsel disiplinlerin derinlemesine anlaşılmasını gerektiren karmaşık bir alandır. Virüslerin nasıl değiştiğini anlamak için alandaki en son gelişmelerden haberdar olmak da önemlidir.
Annika: Kulağa çok fazla iş gibi geliyor! Bana viroloji hakkında söyleyebileceğiniz başka bir şey var mı?
Amara: Elbette! Virologlar virüslerin çevreyle nasıl etkileşime girdiğini inceler ve viral enfeksiyonları önlemek ve tedavi etmek için stratejiler geliştirir. Ayrıca yeni ortaya çıkan hastalıklar için yeni aşılar ve tedaviler geliştirmek için de çalışırlar. Bu önemli ve büyüleyici bir çalışma alanıdır.
Ekoloji
Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard about Ecology?
Amara: Is that the science that deals with the relationships between organisms and their environments?
Annika: That`s right. It encompasses the study of the interactions between plants, animals, and their habitats.
Amara: Wow, that sounds really interesting! What kind of things do ecologists study?
Annika: Well, they look at the effects of climate change, pollutants, and other human activities on different species and how they interact with their environment. They also study how environmental changes can affect the diversity of species, the food web, and even the evolution of new species.
Amara: That`s really cool! What can people do to help protect the environment and its species?
Annika: There are a lot of things that people can do. One of the most important things is to reduce our carbon footprint by conserving energy, using renewable energy sources, and reducing our reliance on fossil fuels. We can also reduce our waste and create more sustainable lifestyles by recycling, composting, and using less plastic and paper.
Amara: Those all sound like great ideas. What other ways can people help promote ecology?
Annika: Planting native plants in our gardens can provide habitat for wildlife, as well as help to reduce soil erosion and improve water quality. We also need to support organizations that are working to protect endangered species, conserve habitats, and restore damaged ecosystems. Finally, we can educate ourselves and others about the importance of ecology so that we can all make informed decisions about how to protect our planet.
Türkçe:
Annika: Ekolojiyi duydunuz mu?
Amara: Organizmalar ve çevreleri arasındaki ilişkilerle ilgilenen bilim dalı mı?
Annika: Bu doğru. Bitkiler, hayvanlar ve yaşam alanları arasındaki etkileşimlerin incelenmesini kapsar.
Amara: Vay canına, kulağa gerçekten ilginç geliyor! Ekolojistler ne tür şeyler üzerinde çalışır?
Annika: İklim değişikliğinin, kirleticilerin ve diğer insan faaliyetlerinin farklı türler üzerindeki etkilerine ve çevreleriyle nasıl etkileşime girdiklerine bakarlar. Ayrıca çevresel değişikliklerin türlerin çeşitliliğini, besin ağını ve hatta yeni türlerin evrimini nasıl etkileyebileceğini de inceliyorlar.
Amara: Bu gerçekten harika! İnsanlar çevrenin ve türlerin korunmasına yardımcı olmak için ne yapabilir?
Annika: İnsanların yapabileceği pek çok şey var. En önemli şeylerden biri enerji tasarrufu yaparak, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak ve fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltarak karbon ayak izimizi azaltmaktır. Ayrıca geri dönüşüm, kompostlama ve daha az plastik ve kağıt kullanarak atıklarımızı azaltabilir ve daha sürdürülebilir yaşam tarzları oluşturabiliriz.
Amara: Bunların hepsi kulağa harika fikirler gibi geliyor. İnsanlar ekolojinin desteklenmesine başka hangi yollarla yardımcı olabilir?
Annika: Bahçelerimize yerli bitkiler dikmek yaban hayatı için habitat sağlamanın yanı sıra toprak erozyonunu azaltmaya ve su kalitesini artırmaya yardımcı olabilir. Ayrıca nesli tükenmekte olan türleri korumak, habitatları muhafaza etmek ve zarar görmüş ekosistemleri restore etmek için çalışan kuruluşları da desteklememiz gerekiyor. Son olarak, kendimizi ve başkalarını ekolojinin önemi konusunda eğitebiliriz, böylece hepimiz gezegenimizi nasıl koruyacağımız konusunda bilinçli kararlar verebiliriz.
Adaptasyon
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you seen the new adaptation of the classic novel?
Amara: Oh, yes! I heard it was released this week. I`m planning to watch it soon.
Annika: I`ve already seen it and I loved it! It was so much better than the original.
Amara: Really? How was it different?
Annika: The adaptation had a few changes to the plot and characters. For example, the main character had more development and there were some new scenes which weren`t in the original.
Amara: Interesting. I`m looking forward to seeing how they changed it.
Annika: You`ll definitely enjoy it. The production values were excellent and the actors were incredible.
Amara: That`s great to hear! I`m sure the original fans will appreciate the adaptation.
Annika: Yes, I think so. It`s always nice when authors and filmmakers work together to create something new and special.
Amara: Absolutely. Adaptations can be a great way to introduce a classic story to a new generation.
Annika: Yes, and it`s also a great way for fans to experience their favorite stories in a new and exciting way.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, klasik romanın yeni uyarlamasını gördün mü?
Amara: Oh, evet! Bu hafta gösterime girdiğini duydum. Yakında izlemeyi planlıyorum.
Annika: Ben zaten izledim ve bayıldım! Orijinalinden çok daha iyiydi.
Amara: Gerçekten mi? Nasıl farklıydı?
Annika: Uyarlamada olay örgüsünde ve karakterlerde birkaç değişiklik oldu. Örneğin, ana karakter daha fazla gelişti ve orijinalinde olmayan bazı yeni sahneler vardı.
Amara: İlginç. Nasıl değiştirdiklerini görmek için sabırsızlanıyorum.
Annika: Kesinlikle keyif alacaksınız. Prodüksiyon değerleri mükemmeldi ve oyuncular inanılmazdı.
Amara: Bunu duymak harika! Eminim orijinal hayranlar bu uyarlamayı takdir edeceklerdir.
Annika: Evet, bence de öyle. Yazarlar ve film yapımcılarının yeni ve özel bir şey yaratmak için birlikte çalışmaları her zaman güzeldir.
Amara: Kesinlikle. Uyarlamalar, klasik bir hikayeyi yeni nesillere tanıtmak için harika bir yol olabilir.
Annika: Evet, ayrıca hayranların en sevdikleri hikayeleri yeni ve heyecan verici bir şekilde deneyimlemeleri için harika bir yol.
Hücre
Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, do you have your cell phone with you?
Amara: Yes, I do. Why do you ask?
Annika: Well, I was wondering if you could help me out.
Amara: Sure, what do you need?
Annika: I need to make a call but I don`t have my cell. Can I borrow yours for a few minutes?
Amara: Sure, no problem. Here you go.
Annika: Thanks so much! I`ll just be a minute.
Amara: No worries. Take your time.
Annika: Alright, I`m done. Thanks again for letting me borrow your cell.
Amara: No problem at all. Is everything alright?
Annika: Yes, it is. I just had to call a friend to let them know I was running late.
Amara: Ah, I see. That`s always a good thing to do. So, what do you have planned for the rest of the day?
Annika: Well, I was thinking of grabbing some lunch and then heading to the mall. Wanna come with?
Amara: Of course! Let`s go.
Türkçe:
Annika: Hey Amara, cep telefonun yanında mı?
Amara: Evet, var. Neden sordun?
Annika: Şey, bana yardım edebilir misin diye merak ediyordum.
Amara: Tabii, neye ihtiyacın var?
Annika: Bir arama yapmam gerekiyor ama cep telefonum yanımda değil. Seninkini birkaç dakikalığına ödünç alabilir miyim?
Amara: Tabii, sorun değil. Al bakalım.
Annika: Çok teşekkürler! Bir dakika sürer.
Amara: Endişelenme. Acele etme.
Annika: Tamam, işim bitti. Telefonunu ödünç verdiğin için tekrar teşekkürler.
Amara: Hiç sorun değil. Her şey yolunda mı?
Annika: Evet, yolunda. Geç kalacağımı bildirmek için bir arkadaşımı aramam gerekiyordu.
Amara: Ah, anlıyorum. Bu her zaman yapılacak iyi bir şeydir. Peki, günün geri kalanı için ne planladın?
Annika: Öğle yemeği yiyip alışveriş merkezine gitmeyi düşünüyordum. Gelmek ister misin?
Amara: Tabii ki! Hadi gidelim.
biyologlar için, biyolojik araştırmalarında kritik öneme sahip olan ingilizce terimleri öğrenmek önemlidir. bu terimlerin öğrenilmesi, biyoloji alanında çalışanlar için faydalıdır. ingilizce kursumuza katılarak, ingilizce konuşma ve yazma becerilerinizi geliştirerek, biyolojik araştırmalarınızı daha üst seviyelere taşıyabilirsiniz. bu sayede bilgi ve yetkinliklerinizi artırabilirsiniz.
Hacettepe Üniversitesi Aile ve Tüketim Bilimleri Bölümü mezunuyum. Blog yazarlığı ve insan kaynakları yönetimi sertifikalarım var. İngilizce dilinde yüksek lisans derecem var ve 3 yıl ABD'de yaşadım.