Bilmeniz Gereken 25 İngilizce İfade
Yeni bir dil öğrenmek zordur, ancak insanların her gün kullandığı yaygın ifadeleri bilmiyorsanız daha da zordur. Size yardımcı olmak için, bilmeniz gereken 25 İngilizce ifadenin bir listesini derledik.
Sık kullanılan İngilizce günlük ifadeler
1. 24/7: Günde 24 saat, haftada 7 gün. Bu ifade genellikle her zaman açık olan işletmeleri tanımlamak için kullanılır.
2. A dime a dozen: Çok yaygın olan ve özel olmayan bir şey. Örneğin, "Bunun gibi ucuz tişörtleri on sente bir düzine bulabilirsiniz."
3. Add fuel to the fire: Yangına körükle gitmek: Bir durumu daha da kötüleştirmek. Örneğin, "İş görüşmem hakkında endişeliydim, ancak arkadaşımın olumsuz yorumları yangına körükle gitti."
4. An arm and a leg: Çok fazla para. Örneğin, "Bu ev bir kol ve bir bacağa mal oluyor."
5. Beat around the bush: Bir şey hakkında doğrudan konuşmaktan kaçınmak. Örneğin, "Lafı dolandırmayı bırakıp bana gerçekten ne düşündüğünü söyleyebilir misin?"
6. Bent out shape: Bir şey hakkında üzgün veya kızgın olmak. Örneğin, "İşe geç kaldığım için patronum çileden çıktı."
7. Best thing since sliced bread: Dilimlenmiş ekmekten sonraki en iyi şey: Diğer şeylerden çok daha iyi ve çok popüler olan bir şey. Örneğin, "Yeni iPhone dilimlenmiş ekmekten bu yana en iyi şey."
8. Bite off more than you can chew: Üstesinden gelebileceğinden daha fazla sorumluluk almak. Örneğin, "İş yerinde fazladan üç proje üstlenmeyi kabul ettiğimde çiğneyebileceğimden fazlasını ısırdım."
9. Brass tacks: Küçük ayrıntılar yerine bir şeyin önemli ayrıntıları. Örneğin, "Hadi asıl konuya gelelim ve yapılması gerekenler hakkında konuşalım."
10. Break a sweat: Çok çalışmak veya bir şey için çok çaba sarf etmek. Örneğin, "İngilizce sınavında hiç ter dökmedim çünkü çok kolaydı."
11. Call it a day: Çalışmayı veya bir şey yapmayı bırakmak. Örneğin, "Yoruldum. Sanırım bugünlük bu kadar yeter."
12. Get your ducks in a row: Bir şey yapmadan önce her şeyi organize etmek. Örneğin, "Kendi işini kurmadan önce her şeyi yoluna koymalısın."
13. Get your head out of the clouds: Gerçekçi olmayan bir şey hakkında düşünmeyi bırakmak. Örneğin, "Bir rock yıldızı olmak istediğini biliyorum, ama kafanı bulutlardan çıkarıp derslerine odaklanmalısın."
14. Give someone the cold shoulder: Biriyle konuşmaktan veya arkadaşça davranmaktan kasıtlı olarak kaçınmak. Örneğin, "Eski erkek arkadaşımı partide gördüğümde ona soğuk davrandım."
15. Go above and beyond: Beklenenden daha fazlasını yapmak. Örneğin, "Patronum, projeyi zamanında bitirmek için yukarıda ve öteye gitmemden etkilendi."
16. Have a blast: Çok eğlenmek. Örneğin, "Dün geceki partide çok eğlendim."
17. Hit the hay: Yatağa gitmek. Örneğin, "Gece yarısı oldu. Sanırım yatacağım."
18. In a nutshell: Bir şeyi söylemenin kısa bir yolu. Örneğin, "Özetle, teklifinizle ilgilenmiyorum."
19. Keep your head above water: Başını suyun üstünde tutmak: Finansal veya duygusal olarak ayakta kalmayı zar zor başarmak. Örneğin, "İşimi kaybettiğimden beri başımı suyun üstünde tutmak için iki işte çalışıyorum."
20. Let the cat out of the bag: Yanlışlıkla bir sırrı açığa çıkarmak. Örneğin, "Tüh, sanırım arkadaşıma sürpriz partinizden bahsettiğimde kediyi çantadan çıkardım."
21. On cloud nine: Çok mutlu olmak. Örneğin, "İşi aldığımı öğrendiğimden beri bulutların üzerindeyim."
22. Pull someone's leg: Birinin bacağını çekmek: Biriyle şakalaşmak. Örneğin, "Bir UFO gördüğümü söylediğimde sadece seninle dalga geçiyordum."
23. Rain on someone's parade: Birinin iyi ruh halini veya planlarını mahvetmek. Örneğin, "Patronum bana olumsuz bir performans değerlendirmesi yaparak geçit törenime yağmur yağdırdı."
24. See eye to eye: Aynı fikirde olmak: Biriyle aynı fikirde olmak. Örneğin, "Ailemle pek çok konuda aynı fikirde değilim."
25. Shoot the breeze: Belirli bir şey hakkında sohbet etmek veya konuşmak. Örneğin, "Arkadaşlarımla bir fincan kahve eşliğinde havadan sudan konuşmayı severim."
İngilizce ifadeler her dilin hayati bir parçasıdır. Konuşmanızı daha renkli ve ilginç hale getirirler ve daha etkili iletişim kurmanıza yardımcı olurlar. Yeni İngilizce ifadeler öğrenmek ya da bildiklerinizi tazelemek istiyorsanız kursumuza bugün katılın. Kısa sürede anadiliniz gibi konuşmaya başlayacaksınız!
Yu Payne, Amerikalı bir kişisel gelişim uzmanıdır ve Erickson College'dan The Art & Science of Transformational eğitimi almıştır. Kendisini sürekli olarak geliştirmek için yeni eğitimlere katılmaktadır. 2021 yılından beri IIENSTITU Blog için içerik üretmektedir.