Günümüzde birkaç dil bilmek, sadece bir ayrıcalık değil, aynı zamanda bir ihtiyaç haline geldi. Özellikle seyahat ederken veya yurtdışında yaşamayı planlarken, farklı dillerde temel ifadeleri bilmek gerçekten hayat kurtarıcı olabilir. Almanca ise Avrupa'nın kalbinde yer alan ülkelerin dili olarak, milyonlarca insanın ana dili. Peki, Almanya'da, Avusturya'da veya İsviçre'de seyahat ederken bir sağlık sorunuyla karşılaşırsanız ne yapacaksınız?
Almanca Sağlık İfadelerine Giriş
Size yardımcı olabilecek en temel Almanca sağlık ifadelerini öğrenmek, beklenmedik durumlarda size büyük avantaj sağlayabilir. Bu makalede, acil durumlardan doktor randevularınıza kadar kullanabileceğiniz Almanca ifadeleri ele alacağız. Hem Almanca öğrenmek isteyenler için hem de Almanca konuşulan ülkelere seyahat planlayanlar için faydalı olacağını umuyoruz.
Acil Durumlarda Kullanabileceğiniz İfadeler
Acil durumlarda hızlı ve etkili iletişim kurmak hayati önem taşır. İşte zor anlarda kullanabileceğiniz bazı temel Almanca ifadeler:
Hilfe!(Yardım!)
Rufen Sie einen Krankenwagen!(Bir ambulans çağırın!)
Ich brauche Hilfe.(Yardıma ihtiyacım var.)
Es ist ein Notfall.(Bu bir acil durum.)
Ich bin verletzt.(Yaralandım.)
Bu ifadeleri ezberlemek, acil bir durumda çevrenizdekilerden hızlıca yardım almanızı sağlar.
Nasıl Yardım İsteyebilirsiniz?
Eğer daha spesifik bir yardım isteğinde bulunmanız gerekiyorsa, şu ifadeler işinize yarayabilir:
1- Können Sie mir bitte helfen?(Bana yardım edebilir misiniz lütfen?)
2- Ich spreche kein Deutsch.(Almanca konuşamıyorum.)
3- Sprechen Sie Englisch?(İngilizce konuşuyor musunuz?)
4- Ich hatte einen Unfall.(Bir kaza geçirdim.)
5- Wo ist das nächste Krankenhaus?(En yakın hastane nerede?)
Bu sorular sayesinde hem yardım isteyebilir hem de ihtiyacınız olan bilgiyi alabilirsiniz.
Doktor Randevunuzda İşinize Yarayacak İfadeler
Bir doktorla görüşürken doğru kelimeleri kullanmak, şikayetlerinizi net bir şekilde ifade etmek açısından çok önemlidir. İşte doktor randevunuzda kullanabileceğiniz bazı ifadeler:
Semptomlarınızı Anlatmak
Ich habe Kopfschmerzen.(Başım ağrıyor.)
Meine Nase läuft.(Burnum akıyor.)
Ich fühle mich schwach.(Kendimi halsiz hissediyorum.)
Ich habe Fieber.(Ateşim var.)
Ich bin erkältet.(Üşütmüşüm.)
Bu ifadelerle doktorunuza nasıl hissettiğinizi anlatabilirsiniz. Küçük bir not: Almanca'da "erkältet sein" üşütmek anlamına gelir.
Ağrılarınızı Tarif Etmek
Ağrılarınızı daha detaylı tarif etmek isterseniz:
Es tut hier weh.(Burası ağrıyor.) (Ağrıyan yeri gösterirken kullanılır.)
Ich habe starke Schmerzen.(Çok şiddetli ağrılarım var.)
Der Schmerz ist stechend/drückend/pulsierend.(Ağrı batıcı/basınçlı/puls şeklinde.)
Bu ifadeler, doktorunuzun sizi daha iyi anlamasına yardımcı olacaktır.
Önceki Rahatsızlıklar ve Alerjiler
Doktorunuza geçmişte yaşadığınız rahatsızlıkları veya alerjilerinizi belirtmeniz de önemli:
Ich bin Diabetiker.(Ben diyabet hastasıyım.)
Ich habe eine Allergie gegen Penizillin.(Penisiline karşı alerjim var.)
Ich nehme regelmäßig Medikamente.(Düzenli olarak ilaç alıyorum.)
Bu detaylar, doktorunuzun size en uygun tedaviyi uygulamasına yardımcı olur.
"Şimdi, diyelim ki Almanca'nız çok iyi değil, ama yine de derdinizi anlatmanız gerekiyor. Endişelenmeyin, hepimiz bir yerlerden başladık!"
Eczanede İhtiyaç Duyabileceğiniz İfadeler
Eczaneye gittiniz ve bir ilaca ihtiyacınız var. İşte kullanabileceğiniz bazı ifadeler:
Ich möchte dieses Rezept einlösen.(Bu reçeteyi kullanmak istiyorum.)
Haben Sie etwas gegen Husten?(Öksürük için bir şeyiniz var mı?)
Gibt es das auch ohne Rezept?(Bu reçetesiz de var mı?)
Wie oft soll ich das nehmen?(Bunu ne sıklıkla almalıyım?)
Gibt es Nebenwirkungen?(Yan etkileri var mı?)
Eczacınızla bu şekilde iletişim kurabilirsiniz.
Almanca'da Bazı Yararlı Kelimeler
İşte sağlıkla ilgili bazı temel Almanca kelimeler:
Der Kopf(Baş)
Der Bauch(Karın)
Das Bein(Bacak)
Der Arm(Kol)
Der Rücken(Sırt)
Bu kelimeleri bilmek, ağrılarınızı veya sorunlarınızı daha spesifik olarak ifade etmenize yardımcı olur.
Hastanede Geçebilecek Durumlar
Hastaneye gitmeniz gerektiğinde, aşağıdaki ifadeler işinize yarayabilir:
Ich wurde von einem Auto angefahren.(Bir araba bana çarptı.)
Ich brauche einen Übersetzer.(Bir tercümana ihtiyacım var.)
Ich möchte meine Familie anrufen.(Ailemi aramak istiyorum.)
Wann kann ich entlassen werden?(Ne zaman taburcu olabilirim?)
Ich habe Angst.(Korkuyorum.)
Duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı ifade etmek, sizin rahatınız ve tedaviniz için önemlidir.
"Bakın, Almanca öğrenmek ilk başta biraz göz korkutucu gelebilir, ama üzülmeyin, pratik yaptıkça her şey yoluna girer!"
Lütfen bir hipnoz yapabilir misin?
Örnek Diyalog: Als er zum Therapeuten kam, fragte er: „Können Sie bitte ein Hypnose machen?“.
Türkçe: Terapiste geldiğinde sordu: Lütfen bir hipnoz yapabilir misiniz?.
Lütfen manyetik terapi yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Als ich den Physiotherapieraum betrat, fragte ich den Therapeuten: Können Sie bitte ein Magnetfeldtherapie machen?
Türkçe: Fizyoterapi odasına girdiğimde terapiste sordum: Lütfen bir manyetik alan terapisi yapabilir misiniz?
Lütfen bir EEG testi yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Als ich den Arzt über meine anhaltenden Kopfschmerzen informierte, fragte er, Können Sie bitte ein EEG-Test machen? um mögliche neurologische Probleme auszuschließen.
Türkçe: Doktora sürekli baş ağrılarımı söylediğimde, Lütfen bir EEG testi yaptırabilir misiniz? diye sordu ki olası nörolojik problemleri dışlayabilsin.
Lütfen HIV testi yapar mısınız?
Örnek Diyalog: Während des Arzttermins fragte der Patient: Können Sie bitte ein HIV-Test machen?
Türkçe: Doktor randevası sırasında hasta sordu: Lütfen bir HIV testi yapar mısınız?
Neler oluyor?
Örnek Diyalog: Als ich die Panik in ihrer Stimme hörte, fragte ich besorgt: Was ist los?
Türkçe: Sesindeki paniği duyunca endişeyle sordum: Ne oldu?
Ateşin var mı?
Örnek Diyalog: Als ich beim Arzt ankam, fragte er mich gleich: Haben Sie Fieber?
Türkçe: Doktora vardığımda hemen bana sordu: Ateşiniz var mı?
Ağrın mı var?
Örnek Diyalog: Der Arzt blickte besorgt auf und fragte den Patienten: Haben Sie Schmerzen?
Türkçe: Doktor endişeyle yukarı baktı ve hastaya sordu: Ağrınız var mı?
Nasıl hissediyorsun?
Örnek Diyalog: Nach dem langen Flug sah der Arzt den Patienten besorgt an und fragte: Wie fühlen Sie sich?
Türkçe: Uzun uçuşun ardından doktor, hastaya endişeyle baktı ve sordu: Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Nasılsın?
Örnek Diyalog: Immer wenn ich meinen Deutschlehrer treffe, begrüße ich ihn höflich mit den Worten Wie geht es Ihnen?.
Türkçe: Almanca öğretmenimi her gördüğümde, onu Nasılsınız? sözleriyle kibarca selamlarım.
Kan testi yapabilir misiniz lütfen?
Örnek Diyalog: Als ich den Arzt besuchte, fragte ich: Können Sie bitte eine Blutuntersuchung machen?
Türkçe: Doktoru ziyaret ettiğimde sordum: Lütfen bir kan testi yapabilir misiniz?
Lütfen bana ilaçlarınızın bir listesini verebilir misiniz?
Örnek Diyalog: Als der Arzt den Raum betrat, fragte er den Patienten: Können Sie mir bitte eine Liste Ihrer Medikamente geben?
Türkçe: Doktor odaya girdiğinde hastaya, Lütfen bana kullandığınız ilaçların bir listesini verebilir misiniz? diye sordu.
Biraz dışkı örneği verebilir misiniz lütfen?
Örnek Diyalog: Der Arzt blickte seinen Patienten an und sagte: Können Sie bitte ein paar Stuhlproben abgeben, damit wir die erforderlichen Tests durchführen können?
Türkçe: Doktor hastasına baktı ve dedi ki: Lütfen birkaç dışkı örneği verebilir misiniz, böylece gerekli testleri yapabiliriz?
EKG çekebilir misiniz lütfen?
Örnek Diyalog: Herr Doktor, ich fühle mich nicht wohl; können Sie bitte ein EKG machen?
Türkçe: Doktor Bey, kendimi iyi hissetmiyorum; lütfen bir EKG yapar mısınız?
Lütfen şeker testi yapar mısın?
Örnek Diyalog: Ich fühlte mich etwas schwindelig, also bat ich den Arzt: Können Sie bitte ein Zuckertest machen?
Türkçe: Biraz başım dönüyordu, bu yüzden doktora rica ettim: Lütfen bir şeker testi yapar mısınız?
Bol miktarda su için.
Örnek Diyalog: Trinken Sie viel Wasser, um während des heißen Sommertages hydratisiert zu bleiben.
Türkçe: Sıcak yaz gününde hidratlı kalmak için bol su için.
Lütfen kolesterol testi yapar mısınız?
Örnek Diyalog: Beim nächsten Arztbesuch möchte ich fragen: Können Sie bitte ein Cholesterintest machen?
Türkçe: Bir sonraki doktor ziyaretimde sormak istiyorum: Lütfen bir kolesterol testi yapabilir misiniz?
Lütfen ilaçlarınızı alın.
Örnek Diyalog: Nehmen Sie bitte Ihre Medikamente regelmäßig ein, um Ihre Gesundheit zu erhalten.
Türkçe: Lütfen sağlığınızı korumak için ilaçlarınızı düzenli olarak alınız.
Ultrason yapabilir misiniz lütfen?
Örnek Diyalog: Als ich beim Arzt war, fragte ich: „Können Sie bitte einen Ultraschall machen?“.
Türkçe: Doktorda olduğum zaman, Lütfen bir ultrason yapabilir misiniz? diye sordum.
En son ne zaman muayene oldunuz?
Örnek Diyalog: Beim Arzttermin fragte der Doktor: Wann hatten Sie Ihre letzte Untersuchung?
Türkçe: Doktor randevusunda doktor sordu: Son muayeneniz ne zaman oldu?
Biraz idrar örneği verebilir misiniz, lütfen?
Örnek Diyalog: Beim nächsten Arztbesuch sagte der Arzt zu mir: Können Sie bitte ein paar Urinproben abgeben?
Türkçe: Bir sonraki doktor ziyaretimde doktor bana, Lütfen birkaç idrar örneği verebilir misiniz? dedi.
Alerjiniz mi var?
Örnek Diyalog: Bevor wir mit der Behandlung beginnen, muss ich Sie fragen: Haben Sie eine Allergie gegen Medikamente oder Substanzen?
Türkçe: Tedaviye başlamadan önce sormam gerekiyor: İlaçlara veya maddelere karşı bir alerjiniz var mı?
Lütfen alerji testi yapar mısınız?
Örnek Diyalog: Beim Verdacht auf eine Nahrungsmittelallergie fragte der Patient den Arzt: Können Sie bitte einen Allergietest machen?.
Türkçe: Gıda alerjisi şüphesi üzerine hasta doktora şöyle dedi: Lütfen bir alerji testi yapar mısınız?.
Lütfen bir besin analizi yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Als ich beim Ernährungsberater war, fragte ich: Können Sie bitte eine Ernährungsanalyse machen?
Örnek Diyalog: Beim Apotheker angekommen, fragte ich höflich, Können Sie bitte ein Homöopathie machen?
Türkçe: Eczaneye varınca kibarca sordum, Lütfen bir homeopati yapabilir misiniz?
Lütfen PAP testi yapar mısınız?
Örnek Diyalog: Als ich beim Gynäkologen war, fragte ich: Können Sie bitte ein PAP-Test machen?
Türkçe: Jinekologda olduğumda sordum: Lütfen bir PAP smear testi yapabilir misiniz?
Biyopsi yapabilir misiniz, lütfen?
Örnek Diyalog: Als der Patient seinen Arzt besuchte, fragte er: Können Sie bitte eine Biopsie machen?
Türkçe: Hasta doktorunu ziyaret ettiğinde, sordu: Lütfen bir biyopsi yapabilir misiniz?
Lütfen bir sosyal terapi yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Entschuldigen Sie, können Sie bitte ein Sozialtherapie für meinen Bruder machen, der Unterstützung benötigt?
Türkçe: Özür dilerim, desteğe ihtiyacı olan kardeşim için sosyal terapi yapabilir misiniz?
Lütfen biraz beslenme danışmanlığı yapar mısınız?
Örnek Diyalog: Als ich bemerkte, wie ungesund ich mich ernährte, fragte ich meinen Hausarzt: Können Sie bitte eine Ernährungsberatung machen?
Türkçe: Ne kadar sağlıksız beslendiğimi fark ettiğimde, aile doktoruma şöyle dedim: Lütfen bir diyetisyenden beslenme danışmanlığı alabilir miyim?
Lütfen biraz davranış terapisi yapar mısın?
Örnek Diyalog: Als ich das letzte Mal beim Psychologen war, fragte ich: Können Sie bitte ein Verhaltenstherapie machen?
Türkçe: Psikologa son gittiğimde sordum: Lütfen bana davranış terapisi yapabilir misiniz?
Lütfen diyet yapabilir misin?
Örnek Diyalog: Entschuldigen Sie, könnten Sie bitte ein Ernährungsplan für mich machen?
Türkçe: Özür dilerim, lütfen benim için bir beslenme planı hazırlayabilir misiniz?
Lütfen psikoterapi yapar mısın?
Örnek Diyalog: Können Sie bitte ein Psychotherapie machen, um Ihre Ängste zu besprechen?
Türkçe: Endişelerinizi konuşmak için lütfen bir psikoterapi seansı yapar mısınız?
Lütfen diyet yapar mısın?
Örnek Diyalog: Nachdem der Arzt meine Gesundheitswerte überprüft hatte, fragte er: Können Sie bitte ein Diät machen?
Türkçe: Doktor sağlık değerlerimi kontrol ettikten sonra sordu: Lütfen bir diyet yapabilir misiniz?
Lütfen fizyoterapi yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Können Sie bitte ein Krankengymnastik machen, da mein Arzt es für meine Genesung empfohlen hat?
Türkçe: Doktorum iyileşme sürecim için önerdiği için fizik tedavi yaptırabilir miyim lütfen?
Lütfen şifalı bir bitki yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Entschuldigen Sie, könnten Sie bitte ein Heilpflanzenbuch für mich machen, in dem die verschiedenen Anwendungen und Wirkungen aufgeführt sind?
Türkçe: Özür dilerim, içinde çeşitli kullanımların ve etkilerin yer aldığı benim için bir şifalı bitkiler kitabı hazırlayabilir misiniz?
Lütfen bir grup terapisi yapar mısınız?
Örnek Diyalog: Am Empfang des Therapiezentrums fragte der verunsicherte Patient leise: Können Sie bitte ein Gruppentherapie machen?
Türkçe: Tedavi merkezinin resepsiyonunda, tedirgin bir şekilde hastalar sordu: Lütfen grup terapisi yapabilir misiniz?
Lütfen ışık terapisi yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Am Abend fragte ich den Physiotherapeuten: Können Sie bitte ein Lichttherapie machen?
Türkçe: Akşam fizyoterapiste sordum: Lütfen bir ışık terapisi yapabilir misiniz?
Lütfen bir konsültasyon yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Entschuldigen Sie, können Sie bitte ein Beratung für die neue Software machen?
Türkçe: Affedersiniz, yeni yazılım için bir danışmanlık yapabilir misiniz lütfen?
Lütfen hidroterapi yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Als ich an chronischen Rückenschmerzen litt, fragte ich den Therapeuten: Können Sie bitte ein Hydrotherapie machen?
Örnek Diyalog: Nach einem langen, stressigen Tag, ist es wichtig zu sagen: Entspannen Sie sich und atmen Sie tief durch.
Türkçe: Uzun, stresli bir günün ardından, şunu söylemek önemlidir: Rahatlayın ve derin bir nefes alın.
Öksürüğün var mı?
Örnek Diyalog: When he visited the doctor, the first question asked was, Haben Sie einen Husten?
Türkçe: Doktoru ziyaret ettiğinde, sorulan ilk soru Öksürüğünüz var mı? oldu.
Lütfen bazı testler yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Beim nächsten Arztbesuch fragte ich den Arzt: Können Sie bitte einige Tests machen? um der Ursache meiner Symptome auf den Grund zu gehen.
Türkçe: Bir sonraki doktor ziyaretimde doktora sordum: Lütfen bazı testler yapar mısınız? böylece semptomlarımın nedenini anlayabileyim.
Daha önce aynı sorun için tedavi gördünüz mü?
Örnek Diyalog: Als ich den neuen Arzt zum ersten Mal traf, fragte er mich: Haben Sie schon einmal eine Behandlung für das gleiche Problem gehabt?
Türkçe: Yeni doktorla ilk kez karşılaştığımda bana, Aynı problem için daha önce bir tedavi gördünüz mü? diye sordu.
Solunum fonksiyon testi yapabilir misiniz lütfen?
Örnek Diyalog: Als ich beim Arzt war, fragte ich: Können Sie bitte einen Lungenfunktionstest machen?.
Türkçe: Doktordayken sordum: Lütfen bir akciğer fonksiyon testi yapabilir misiniz?.
Gastroskopi yapabilir misiniz lütfen?
Örnek Diyalog: Als ich beim Arzt über anhaltende Magenschmerzen klagte, fragte ich: Können Sie bitte eine Magenspiegelung machen?
Türkçe: Doktorda sürekli mide ağrılarından şikayetçi olduğumda, sordum: Lütfen bir gastroskopi yapabilir misiniz?
Lütfen stres yönetimi yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Entschuldigen Sie, könnten Sie mir behilflich sein und mir zeigen, wie ich ein Stressbewältigungstraining machen kann?
Türkçe: Özür dilerim, bana yardımcı olabilir misiniz ve stresle başa çıkma eğitimi nasıl yapabileceğimi gösterebilir misiniz?
Lütfen bir hormon durumu yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Beim nächsten Arzttermin möchte ich fragen, Können Sie bitte einen Hormonstatus machen? um meine Beschwerden besser zu verstehen.
Türkçe: Bir sonraki doktor randevumda, şikayetlerimi daha iyi anlamak için Lütfen bir hormon profili yapabilir misiniz? diye sormak istiyorum.
Lütfen fizyoterapi yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Nach der Operation fragte der Patient den Arzt: Können Sie bitte ein Physiotherapie machen?
Türkçe: Operasyondan sonra hasta doktora sordu: Lütfen fizyoterapi yapar mısınız?
Lütfen bir Rehberli İmgeleme yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Während der Entspannungstherapiesitzung fragte der Klient: Können Sie bitte ein Guided Imagery machen?
Örnek Diyalog: Als ich nieste und hustete, fragte mich mein Kollege besorgt: Haben Sie eine Erkältung?
Türkçe: Hapşırdığımda ve öksürdüğümde, endişeli bir şekilde iş arkadaşım bana sordu: Soğuk algınlığınız mı var?
Lütfen mesleki terapi yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Als ich bemerkte, dass Herr Müller Schwierigkeiten bei alltäglichen Aufgaben hatte, fragte ich ihn: Können Sie bitte ein Ergotherapie machen?
Türkçe: Bay Müller'ın günlük işlerde zorlandığını fark ettiğimde ona, Lütfen bir ergoterapi seansı alır mısınız? diye sordum.
Lütfen bir sonraki dozu daha erken alınız.
Örnek Diyalog: Um sicherzustellen, dass der Wirkstoffspiegel im Körper konstant bleibt, bitte nehmen Sie die nächste Dosis früher ein, als ursprünglich geplant.
Türkçe: Etkin maddenin vücuttaki seviyesinin sabit kalmasını sağlamak için lütfen bir sonraki dozu, başlangıçta planlandığından daha erken alın.
Lütfen biraz ses terapisi yapar mısın?
Örnek Diyalog: Nach einem stressigen Tag fragte ich den Therapeuten: Können Sie bitte ein Klangtherapie machen?
Türkçe: Stresli bir günden sonra terapiste sordum: Lütfen bir ses terapisi yapabilir misiniz?
Lütfen bana alerjilerinizin bir listesini verebilir misiniz?
Örnek Diyalog: Als ich beim Arzt ankam, fragte die Krankenschwester: Können Sie mir bitte eine Liste Ihrer Allergien geben?
Türkçe: Doktora vardığımda hemşire sordu: Bana alerjilerinizin bir listesini verebilir misiniz lütfen?
Lütfen bir meditasyon yapar mısın?
Örnek Diyalog: Am Abend fragte ich den Yoga-Lehrer: Können Sie bitte ein Meditation machen?
Türkçe: Akşam Yoga öğretmenine sordum: Lütfen bir meditasyon yapabilir misiniz?
Ne zaman kötü hissetmeye başladın?
Örnek Diyalog: Als der Arzt das Zimmer betrat, stellte er die Frage: Wann haben Sie angefangen, sich schlecht zu fühlen?
Türkçe: Doktor odaya girdiğinde soruyu sordu: Kendinizi kötü hissetmeye ne zaman başladınız?
Neresi acıyor?
Örnek Diyalog: Als der Arzt das Zimmer betrat, fragte er den Patienten: Wo tut es weh?
Türkçe: Doktor odaya girdiğinde hastaya şöyle sordu: Nereniz ağrıyor?
Lütfen psikofarmakoterapi yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Als ich den Psychiater fragte, was die beste Behandlung für meine Angstzustände sei, antwortete er: Können Sie bitte ein Psychopharmakotherapie machen?
Türkçe: Psikiyatriste anksiyete bozukluklarım için en iyi tedavinin ne olduğunu sorduğumda, Lütfen bir psikofarmakoterapi yapabilir misiniz? diye yanıtladı.
Lütfen diyetinize sadık kalın.
Örnek Diyalog: Um Ihre Gesundheitsziele zu erreichen, bitten wir Sie, halten Sie sich an Ihre Diät.
Türkçe: Sağlık hedeflerinize ulaşmak için sizden diyetinize uyunuz rica ediyoruz.
Lütfen bir hareket yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Als ich im Tanzkurs war, wandte ich mich an meinen Partner und fragte: Können Sie bitte eine Bewegung machen?
Türkçe: Dans kursundayken partnerime döndüm ve Lütfen bir hareket yapar mısınız? diye sordum.
Lütfen masaj yapar mısın?
Örnek Diyalog: Nach dem langen Arbeitstag fragte ich den Physiotherapeuten: Können Sie bitte eine Massage machen?
Türkçe: Uzun bir iş gününden sonra fizyoterapiste sordum: Lütfen bir masaj yapar mısınız?
Kronik hastalık geçmişiniz var mı?
Örnek Diyalog: Beim ersten Besuch in der Praxis fragte der Arzt: Haben Sie eine Vorgeschichte von chronischen Krankheiten?
Türkçe: Muayenehaneye ilk ziyaretinde doktor sordu: Kronik hastalıklarınızın öyküsü var mı?
Biofeedback yapabilir misiniz, lütfen?
Örnek Diyalog: Beim nächsten Termin fragte der Patient den Therapeuten: Können Sie bitte ein Biofeedback machen?
Türkçe: Bir sonraki randevuda hasta terapiste şöyle sordu: Lütfen biyogeribildirim yapar mısınız?
Lütfen osteopati yapar mısın?
Örnek Diyalog: Nach meinen Rückenproblemen fragte ich den Spezialisten: Können Sie bitte ein Osteopathie machen?
Türkçe: Sırt problemlerimden sonra uzmana sordum: 'Lütfen bir osteopati yapar mısınız?'
Lütfen beslenme terapisi yapar mısınız?
Örnek Diyalog: Als ich meinen Arzt nach alternativen Behandlungsmethoden für meine Verdauungsprobleme fragte, antwortete er: Können Sie bitte ein Ernährungstherapie machen?
Türkçe: Sindirim sorunlarım için alternatif tedavi yöntemleri hakkında doktoruma sorduğumda, o, Lütfen bir diyet terapisi yapabilir misiniz? diye yanıtladı.
Örnek Diyalog: Herr Doktor, Können Sie bitte eine Arthro-Magnetresonanztomographie machen, um die Ursache meiner Kniebeschwerden zu diagnostizieren?
Türkçe: Sayın Doktor, lütfen diz rahatsızlığımın sebebini teşhis etmek için bir Artro-MR çekimi yapar mısınız?
Röntgen çekebilir misiniz, lütfen?
Örnek Diyalog: Als ich beim Arzt über Schmerzen im Handgelenk klagte, fragte er: Können Sie bitte eine Röntgenaufnahme machen?
Türkçe: Doktora bileğimdeki ağrıdan şikayet ettiğimde, Lütfen bir röntgen çektirebilir misiniz? diye sordu.
EEG çekebilir misiniz lütfen?
Örnek Diyalog: Herr Doktor, können Sie bitte einen EEG machen, um die Ursache meiner Kopfschmerzen zu diagnostizieren?
Türkçe: Doktor Bey, lütfen baş ağrımın sebebini teşhis etmek için bir EEG yapar mısınız?
MRI çekebilir misiniz lütfen?
Örnek Diyalog: Als der Patient über anhaltende Rückenschmerzen klagte, fragte er den Arzt: Können Sie bitte ein MRI machen?
Türkçe: Hasta sürekli devam eden sırt ağrılarından şikayet ettiğinde doktora, Lütfen bir MRI çekebilir misiniz? diye sordu.
Lütfen biraz rahatlar mısınız?
Örnek Diyalog: Am Ende einer anstrengenden Yogastunde fragte ich den Lehrer: Können Sie bitte ein Entspannung machen?
Türkçe: Yorucu bir yoga dersinin sonunda öğretmene sordum: Lütfen bir rahatlama yapar mısınız?
Biraz kan örneği verebilir misiniz, lütfen?
Örnek Diyalog: Als ich beim Arzt ankam, lächelte die Krankenschwester und fragte mich: Können Sie bitte ein paar Blutproben abgeben?
Türkçe: Doktora vardığımda, hemşire gülümsedi ve bana şöyle dedi: Lütfen birkaç kan örneği verebilir misiniz?
Lütfen genetik bir test yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Um die Abstammung zu klären, fragte der Anwalt: Können Sie bitte ein Gentest machen?
Türkçe: Soy bağını açıklığa kavuşturmak için avukat şöyle sordu: Lütfen bir genetik test yapabilir misiniz?
Lütfen bir ilaç yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Können Sie bitte ein Arzneimittel für meine Erkältung machen?
Türkçe: Soğuk algınlığım için lütfen bir ilaç yapabilir misiniz?
Lütfen HLA testi yapar mısınız?
Örnek Diyalog: Beim nächsten Arztbesuch möchte ich fragen: Können Sie bitte ein HLA-Test machen? um meine Gewebeverträglichkeit zu überprüfen.
Türkçe: Bir sonraki doktor ziyaretimde sormak istiyorum: Lütfen bir HLA testi yapabilir misiniz? böylece doku uyumluluğumu kontrol edebilirsiniz.
Lütfen bir gıda takviyesi yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Als ich in der Apotheke war, fragte ich den Pharmazeuten: Können Sie bitte ein Nahrungsergänzungsmittel machen?.
Türkçe: Eczanede olduğum zaman eczacıya sordum: Lütfen bir besin takviyesi hazırlayabilir misiniz?.
Lütfen bir aile terapisi yapar mısınız?
Örnek Diyalog: Als ich die ständigen Konflikte zu Hause nicht mehr ertragen konnte, fragte ich den Psychologen: Können Sie bitte ein Familientherapie machen?
Türkçe: Eve sürekli olan çatışmaları daha fazla dayanamadığımda, psikoloğa sordum: Lütfen bir aile terapisi yapabilir misiniz?
MR çekebilir misiniz?
Örnek Diyalog: Als ich beim Arzt war, fragte ich: Können Sie bitte ein Kernspintomographie machen?
Türkçe: Doktordayken sordum: Lütfen bir MR çekimi yapabilir misiniz?
Lütfen bir sonraki dozu daha sonra alınız.
Örnek Diyalog: Wenn Sie Ihre Medikation vergessen haben, bitte nehmen Sie die nächste Dosis später ein, aber überschreiten Sie nicht die empfohlene Tagesdosis.
Türkçe: Eğer ilacınızı almayı unuttuysanız, lütfen bir sonraki dozu daha sonra alın, ancak önerilen günlük dozu aşmayın.
Belirtilerinizi bana tarif edebilir misiniz?
Örnek Diyalog: Als der Arzt das Sprechzimmer betrat, blickte er den Patienten an und fragte besorgt: Können Sie mir bitte Ihre Symptome beschreiben?
Türkçe: Doktor muayene odasına girer girmez hastaya bakarak endişeyle sordu: Lütfen bana semptomlarınızı anlatabilir misiniz?
Tai Chi yapar mısın lütfen?
Örnek Diyalog: Als ich den Park besuchte, fragte ich einen der Übenden: Können Sie bitte ein Tai Chi machen?
Türkçe: Parkı ziyaret ettiğimde, pratik yapanlardan birine sordum: Lütfen bir Tai Chi yapar mısınız?
Kendinizi iyi hissetmiyorsanız bir doktora görünün.
Örnek Diyalog: Gehen Sie zu einem Arzt, wenn Ihnen nicht gut geht, um eine professionelle Diagnose zu erhalten.
Türkçe: Kendinizi iyi hissetmiyorsanız profesyonel bir teşhis almak için bir doktora başvurun.
Lütfen deri alerjisi testi yapar mısınız?
Örnek Diyalog: Wegen meiner wiederkehrenden Ausschläge fragte ich den Dermatologen: Können Sie bitte einen Hautallergietest machen?
Türkçe: Tekrarlayan döküntülerim yüzünden dermatoloğa sordum: Lütfen bir cilt alerji testi yapabilir misiniz?
Almanca Sağlık İfadelerini Nasıl Öğrenebilirsiniz?
İşte size bazı ipuçları:
1- Günlük hayatta pratik yapın: Örneğin, evde iken kendinize Almanca olarak nasıl hissettiğinizi söyleyin. "Ich bin müde."(Yorgunum.) gibi.
2- Almanca filmler veya diziler izleyin: Sağlıkla ilgili sahnelerde kullanılan ifadeleri not alın.
3- Flashcard kullanın: Kelimeleri ve ifadeleri hatırlamanız için faydalı olabilir.
4- Arkadaşlarınızla pratik yapın: Eğer Almanca bilen bir arkadaşınız varsa, onunla konuşun.
5- Sabırlı olun: Dil öğrenmek zaman alır, kendinize zaman tanıyın.
Kültürel Notlar
Alman sağlık sistemi hakkında birkaç şey bilmek de faydalı olabilir. Örneğin, Almanya'da eczanelerin (Apotheke) çalışma saatleri, doktor randevuları ve sigorta sistemi hakkında temel bilgilere sahip olmak işinizi kolaylaştırır.
Rezeptpflichtig:Reçeteli ilaçlar.
Krankenversicherung:Sağlık sigortası.
Arztpraxis:Doktor muayenehanesi.
Bu terimleri bilmek, bürokratik süreçlerde de yardımcı olacaktır.
Dikkat Edilmesi Gereken Diğer İfadeler
Almanca'da bazı ilginç ifadeler de bulunur:
Mir ist schwindlig.(Başım dönüyor.)
Ich habe mich verletzt.(Kendimi yaraladım.)
Ich brauche Ruhe.(Dinlenmeye ihtiyacım var.)
Können Sie den Blutdruck messen?(Tansiyonumu ölçebilir misiniz?)
Bu ifadeleri de repertuvarınıza eklemek isteyebilirsiniz.
Son Söz
Hayatta her an her şeyle karşılaşabiliriz. Özellikle başka bir ülkede isek ve dilini bilmiyorsak, sağlıkla ilgili sorunlarda zor anlar yaşayabiliriz. Bu nedenle, temel Almanca sağlık ifadelerini bilmek çok önemlidir. Hem kendi sağlığınız hem de çevrenizdekilere yardımcı olabilmek için bu ifadeleri öğrenmek büyük bir adımdır.
Kendinize iyi bakın ve yeni maceralara açık olun!
"Ben şimdi sözü bitirirken, son bir kez daha hatırlatayım: Dil öğrenmek bir yolculuktur, her adımında yeni şeyler keşfedersiniz. İyi yolculuklar!"
Unutmayın, yeni bir dil öğrenmek sadece kelimeleri ve dilbilgisini değil, aynı zamanda yeni bir kültürü ve yaşam tarzını da keşfetmektir. Her başlangıç zor olabilir, ama denemeye değer!
Almanca'da doktorla iletişim kurmak önemlidir. Belirli ifadeler hastaların doğru anlaşılmasına yardımcı olur.
Sık Karşılaşılan Sağlık Sorunları için Almanca İfadeler
Baş Ağrısı
- Ich habe Kopfschmerzen.
- Mir tut der Kopf weh.
Karın Ağrısı
- Ich habe Bauchschmerzen.
- Mein Magen schmerzt.
Öksürük ve Boğaz Ağrısı
- Ich habe Husten.
- Mein Hals ist entzündet.
Belirti ve Şikayetlerin Detaylandırılması
Yer ve Süre Belirtme
- Der Schmerz ist im Rücken.
- Seit zwei Tagen fühle ich mich schlecht.
Şiddetini İfade Etme
- Die Schmerzen sind stark.
- Ich habe leichte Kopfschmerzen.
Tetkik ve Tedaviyle İlgili Almanca İfadeler
Tetkik Talepleri
- Brauche ich ein Röntgen?
- Muss ich Blut abnehmen lassen?
Tedavi Hakkında Sorular
- Welche Behandlung empfehlen Sie?
- Gibt es Nebenwirkungen?
Doktorun Tavsiyelerine Yanıtlar
- Ich werde die Medikamente regelmäßig nehmen.
- Ich verstehe die Anweisungen nicht.
Öneri: Almanca'da doktora başvurmadan önce temel ifadeleri öğrenmek süreci kolaylaştırır. Önceden hazırlık yapmak, karşılıklı anlayış sağlar. Sağlık konusunda ifade yeteneğinizi geliştirmek önemlidir. Yabancı dilde doğru iletişim kurabilmek, sağlıklı ve etkili bir tedavi sürecinin anahtarıdır.
Sağlık Konusunda Temel Almanca İfadeler
Sağlık, hayatımızın vazgeçilmez bir bileşenidir. Farklı dillerde sağlıkla ilgili kavramları bilmek hayati önem taşıyabilir. Almanca sağlık terminolojisi genellikle tıp ve sağlık profesyonelleri arasında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Almanca Sağlık Terimleri ve Anlamları
- Schmerz: Acı
- Krankheit: Hastalık
- Arzt: Doktor
- Apotheke: Eczane
- Medizin: İlaç
- Gesundheit: Sağlık
Sağlık Durumu İfadeleri
- Mir ist schlecht: Kendimi kötü hissediyorum.
- Ich habe Fieber: Ateşim var.
- Ich bin müde: Yorgunum.
- Ich habe Kopfschmerzen: Başım ağrıyor.
- Mein Bein tut weh: Bacaklarım acıyor.
- Ich habe Husten: Öksürüğüm var.
- Ich bin erkältet: Soğuk algınlığım var.
- Ich habe Bauchschmerzen: Karın ağrım var.
Doktora Gitme ve İlaç Alımı
- Ich brauche einen Arzt: Bir doktora ihtiyacım var.
- Können Sie mir helfen?: Bana yardım edebilir misiniz?
- Ich suche die Apotheke: Eczane arıyorum.
- Ich muss Medikamente nehmen: İlaç almalıyım.
- Haben Sie ein Schmerzmittel?: Acı kesici var mı?
Hastanede İletişim
- Ich muss ins Krankenhaus: Hastaneye gitmeliyim.
- Ich habe einen Unfall gehabt: Bir kaza geçirdim.
- Ich brauche Hilfe: Yardıma ihtiyacım var.
- Wo ist die Notaufnahme?: Acil servis nerede?
Sigorta ve Randevu
- Ich habe eine Versicherung: Sigortam var.
- Ich möchte einen Termin vereinbaren: Randevu almak istiyorum.
- Wann hat der Arzt Sprechstunde?: Doktor ne zaman müsait?
Öneriler ve Uyarılar
- Trinken Sie viel Wasser: Bol su için.
- Nehmen Sie die Medizin nach dem Essen: İlaçları yemekten sonra alın.
- Sie sollten sich ausruhen: Dinlenmelisiniz.
- Vermeiden Sie strenge Aktivitäten: Ağır aktivitelerden kaçının.
Almanca sağlık terimleri ve ifadeler, hastalık durumlarında veya acil sağlık sorunlarında önemli bir rol oynar. Basit ifadelerle sağlık durumunuzu anlatmak, gereken yardımı daha hızlı almanıza yardımcı olabilir. Bu nedenle temel sağlık bilgilerini birkaç dili bilmek her zaman avantajlıdır.
Acil Durumlarda Almanca İletişim
Acil durumlar bireyleri beklenmedik ve zorlayıcı durumlarla karşı karşıya bırakabilir. Almanca konuşulan bir ülkedeyseniz, doğru ifadeleri bilmek hayati öneme sahip olabilir. Almanca, yardım çağrısında bulunurken sıklıkla kullanılan çeşitli ifadeler sunar.
Yardım İsteme İfadeleri
Bir acil durumda yardım talep etmenin en yaygın yöntemlerinden biri, basit bir çığlık atmak yerine, spesifik ifadeler kullanmaktır. Yararlı ve yaygın Almanca ifadeler:
- Hilfe! (Yardım!)
- Bitte helfen Sie mir! (Lütfen bana yardım edin!)
Sağlık Durumları İçin İfadeler
Sağlık sorunları acil müdahale gerektiren durumlar arasındadır. Sağlıkla ilgili acil yardım gerektiğinde:
- Ich brauche einen Arzt! (Bir doktora ihtiyacım var!)
- Rufen Sie einen Krankenwagen! (Bir ambulans çağırın!)
Güvenlikle İlgili Durumlar
Güvenlik tehdidi altındaysanız, çevrenizdekilere hızlıca bilgi vermek önemlidir. Bu tür bir durumda kullanılabilecek ifadeler:
- Polizei! (Polis!)
- Ich bin in Gefahr! (Tehlikedeyim!)
Yangın Durumunda İfade Edilecekler
Yangın, acil müdahale gerektiren bir başka senaryodur. Yangın durumunda aşağıdaki ifadeler yararlı olacaktır:
- Feuer! (Yangın!)
- Rufen Sie die Feuerwehr! (İtfaiyeyi arayın!)
Herhangi bir acil durumda, Almanya'da acil servis numarası olan 112'yi aramak en doğru adımdır. Bu numarayı arayarak, polis, itfaiye ve acil tıbbi yardım talep edebilirsiniz. Acil durumlar konusunda bilinçli olmak ve doğru ifadeleri kullanmak, acil yardımın zamanında ulaşmasına katkıda bulunur.
Almanca sağlık ifadeler acil durum doktor randevusu yardım ağrı notfall hastalık genel durum alerji solunum istek soru
Lena Baumgartner
Almanca Öğretmeni
Öğrencilerine Almanca'nın yanı sıra Alman kültürü ve edebiyatını da öğretmekte olan Lena, interaktif ve yaratıcı ders metotları kullanmaktadır. Öğrencilerinin dil öğreniminde başarılı olmalarını sağlamak için sürekli yeni yöntemler geliştirmektedir.
Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.